Anksiyete, korku ve kaygı duygusu olarak
açıklanıyor sözlüklerde. Psikologlara göre anksiyete veya endişe, bizim strese
verdiğimiz duygusal bir tepki. Böyle durumlarda olayların kontrolümüzden
çıktığını hissediyoruz ya da olayları kontrol altına alabilecek gücü
bulamıyoruz kendimizde. Çaresiz, güçsüz, tüm enerjimizi tüketmiş bir şekilde,
dağ gibi yığılmış problemlere korkuyla bakarken buluyoruz kendimizi. Kişi bu
noktaya geldiğinde kilitleniyor ve endişelenmekten başka hiçbir şey yapamaz
duruma geliyor. Aşırı endişe kalp atışının ve kan basıncının yükselmesine sebep
olarak, titreme, terleme, ülser, sırt
ağrısı, kas ağrılarına yol açıyor. Sık sık endişe yaşayan kişiler daha sık
soğuk algınlığı, grip, kalp rahatsızlıkları gibi sorunlarla karşılaşıyorlar.
Endişeyi tanımlayın: İçinde bulunduğunuz
durumu belirsiz, başa çıkılmaz bir durum gibi görmekten vazgeçin ve teker teker
ayrıntılara bakın. Durumu parçalara ayırıp incelediğinizde, aslında hiçbir
bölümün korktuğunuz kadar kötü olmadığını keşfedeceksiniz.
Yapıcı Düşünün: Kendinizi fazla
endişelenmiş hissettiğinizde, negatif düşünceleri, pozitif saptamalarla
değiştirin.
Endişeye, Hareketle Karşılık Verin:
Endişelenerek kaybedeceğiniz zamanları, durumu değiştirmek için bir şeyler
yaparak değerlendirin.
Meditasyon ve yoga yapın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder