20 Kasım 2013 Çarşamba

tam buğday

Tam buğday, doğanın insanla kurduğu en kadim ve en dürüst ilişkilerden birinin simgesidir. Buğday tanesinin kepek, rüşeym ve endosperm gibi tüm bileşenlerini içeren tam buğday, rafine edilmemiş hâliyle yalnızca bir besin değil; bir bütünlük metaforudur. Onun yapısında saklı olan lif, vitamin ve mineraller, yalnızca bedeni değil, zihni de besler. Çünkü tam buğday, eksiltilmemiş olanın, doğallığın ve sadeliğin temsilidir—ve bu temsil, çağın hızına karşı bir dirençtir.

Tam buğdayın dokusu, beyaz unun yumuşaklığına karşı koyan bir sertlik taşır; bu sertlik, bir zorluk değil, bir karakterdir. Her dilim tam buğday ekmeği, doğanın işlenmemiş hâliyle insanın sofrasına sunduğu bir hakikattir. Düşük glisemik indeksiyle kan şekerini dengelerken, uzun süre tok tutma özelliğiyle bedenin ritmini korur. Bu ritim, yalnızca fizyolojik değil; düşünsel bir dengeyi de beraberinde getirir. Çünkü insan, neyle beslendiği kadar, nasıl beslendiğiyle de tanımlanır.

Tam buğday, modern beslenme alışkanlıklarının unuttuğu bir sadeliği hatırlatır. Beyaz ekmeğin nötr tadına karşı, cevizimsi aromasıyla bir karakter sunar. Bu karakter, yalnızca damakta değil, yaşam biçiminde de kendini gösterir. Diyabet hastaları, sporcular, diyet yapanlar için önerilen bu tahıl, aslında herkes için bir dönüş çağrısıdır—doğaya, köklere, özü korumaya dair bir çağrı. Çünkü tam buğday, eksiltilmiş olanın değil, tamamlanmış olanın dilidir.

Ve bu dil, yalnızca sağlıkla değil, anlamla konuşur. Tam buğdayı seçmek, bir tercihten öte bir tavırdır; rafine edilmiş olanı değil, bütün olanı kabul etmektir. Bu kabul, yalnızca bedeni değil, düşünceyi de dönüştürür. Çünkü insan, neyi seçtiğiyle değil, neyi reddettiğiyle de tanımlanır. Tam buğday, bu reddin en sade ama en güçlü ifadesidir—gösterişsiz ama derin, sessiz ama etkili.

Tam buğday, insan için eksiksiz bir besindir. Vücudumuz için gerekli olan tüm öğeler buğdayın yapısında istenilen oranda bulunur: oksijen, hidrojen, azot, fosfor, karbon, sodyum, kalsiyum, magnezyum, kükürt, klor, silisyum, iyot, mangan, demir vb.'nin oranları insan vücudundaki gereksinim oranlarına uyar. Dolayısıyla, tam buğday tüketerek kemik, diş, sinir, sindirim gibi birçok sisteme takviyede bulunmuş olur, çıkabilecek sorunları önlemiş oluruz. Yalnız unutmayalım; rafine edilmiş buğday (beyaz un, vb ürünler) yukarıdaki özeliklerin çoğundan yoksundur. 
 
Tam Buğday Çorbası:
250 gr. tam buğday, 2 litre su, bir tutam deniz tuzu, 2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı, 1 kg karışık mevsimlik sebze.
Buğdaylar çorbanın yapılacağı tencerede 2 litre suda bir gece önceden ıslatılır. Ertesi gün tencerenin altı yakılarak buğdaylar 15 dakika kadar haşlandıktan sonra doğranmış mevsim sebzeleri ve tuz eklenir. Sebze ve buğdaylar yumuşayana kadar ağır ateşte pişirilmeye devam edilir. En son olarak zeytinyağı eklenir. Altı söndürülen çorba servise hazırdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder