Son günlerde kafanızı yastıktan kaldıramaz oldunuz. Sürekli yorgun ve
bitkinsiniz. Sık sık yoklayan baş ağrılarının yanında sebepli sebepsiz ağlama
nöbetlerine tutuluyorsunuz. Büyük bir zevkle yaptığınız işler artık size
mutluluk vermiyor. Üzerinizden bir türlü karamsarlığı atamıyor ve tüm bunları
her sonbahar ayında yeniden yaşıyorsanız: Siz büyük bir olasılıkla, mevsimsel
uyum bozukluğundan muzdaripsiniz.
Depresyonun, mani dediğimiz bir coşkusal taşkınlık hali; kendine aşırı
güven, uyku sürelerinin kısalması, aşırı gezme isteği, dürtüleri kontrol
edememe gibi duygularla, özellikle yaz aylarında görülürken; sonbahar ve kış
aylarında bunun tam tersi, kendini mutsuz, yorgun ve bitkin hissetme gibi
duygular gözlemleniyor. Depresyonu kronik olarak tanımlamak için 2 yıllık
yeterli bir tedaviye karşılık, iyileşme görülmemiş olması gerekiyor.
Eylül, güneş ışığının açılarında değişmelerin olduğu ve ışığın azalmaya
başladığı bir aydır işte, ışığın azalması ile birlikte insanların
keyifsizleştikleri ve artık daha az güldükleri, gerçekleştirdikleri
aktivitelerin de azalmaya başladığı görülür. Aktiviteler, tıpkı kış uykusuna
yatmaya hazırlanıyormuş gibi yavaşlar. Mevsimsel depresyonların ve diğer
değişikliklerin ışıkla bağlantılı olduğunu açıklayan Dr. Bora ister insanlar
olsun, ister doğadaki diğer canlılar, doğanın koşullarına ve ritmine uymak
durumundadırlar. Mesela, gündüzü gecenin takip etmesi, kışı baharın takip
etmesi gibi belirli bir döngüsellik var.
Depresyonun Belirtileri
Çökkün Mizaç: Ümitsizlik, çaresizlik, keder, cesaretsizlik, kendini
değersiz hissetme.
İsteksizlik, İlgi Azalması: Daha önceleri ilgi duyduğu ve zevk aldığı
konulara ilgisizlik.
Enerji Azalması: Bitkinlik, çabuk yorulma, halsizlik.
Uyku Bozukluğu: Uykusuzluk daha seyrek olarak aşırı uyuma. Sık görülen
kâbuslar.
İştah ve Kilo Değişikliği: İştah azalması ve kaybı ya da aşırı yeme.
Yiyeceklerin eski tadını alamama.
Bunaltı-Daralma: Endişe, sıkıntı, gerginlik, huzursuzluk ve gevşeme
hali.
Sinirlilik, Karamsarlık: Kolay sinirlenme, kontrolsüzlük, karamsar ve
mutsuz ruh hali.
Kendini Suçlama: Kendini olumsuz yönde değerlendirme. Eksik, değersiz,
yetersiz hissetme.
Ölüm Düşünceleri ve İntihar Arzusu: İleri derecede depresyon
vakalarında; hayatın manasını yitirmesi. Ölüm arzusu ve kendini yaşamaya layık
bulmama. İntihar olaylarının yüzde 70’inin sebebi depresyondur.
Biyolojik Ritimlerle Oluşan Değişiklikler:
Depresyon
Uyku Bozukluğu
Çalışma gücünün azalması
Jet-net dediğimiz meridyenler arası yolculuk: Gün ışığının değişmesi ile
bir meridyenden diğer bir meridyene yolculuk yapıldığında depresyon benzeri
halsizlik, isteksizlik ve uyku bozuklukları gibi rahatsızlıklarla beliren
sendromlar. Bunlar da gün ışığının değişmesi ile ortaya çıkıyorlar.
Sorumlusu Melatonin Mi?: Mevsim değişikliklerinden en fazla etkilenen
hormonun melatonin olduğunu belirten uzmanımız, mevsimsel depresyonlarında bu
önemli hormona bağlı olarak arttığını belirtiyor. Dr. Bora daha çok bu
mevsimlerde, melatonin hormonun salgılanmasında bir azalma görüldüğünü, bunun
da yine gün ışığıyla bağlantılı olduğunu söylüyor.
Fizyolojik Değişimler
Romatizmal Hastalıklar da belirgin bir artış görünüyor. Romatizması
olan kişilerin şikâyetlerinde büyük artışlar oluyor. Bu hava sıcaklığının
değişmesine bağlı olarak, hava basıncındaki değişimlerden kaynaklanıyor.
Dışarıdaki basınç değişimleri eklem için basıncı etkiliyor; bu da ağrılara yol
açıyor.
Metabolizmada troid bezlerinin salgıladığı hormon miktarı artıyor. Bu
hormonların kandaki oranında artış sonbaharda, en çok rastlanan olaylar
arasında. Bunun da sebebi gayet açık. Bunlar insanın metabolizmasını artıran
hormonlar olduğu için kişiyi soğuğa hazırlıyor. Yani bir anlamda ısı ürütmeye
yarayan hormonlar. Bu tiroid hormonları yazın daha az miktarda salgılanıyor.
Sonbaharda sadece hormon salgılarında artış gözlemleniyor. Bütün hormonal
dengelerde ufak tefek değişiklikler olabiliyor. Bunun nedeni yeni bir iklime
adapte olabilme çabası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder