“Bağışıklık sisteminin zayıf olması
mikropların vücuda rahatça girmesine neden olur. İyi çalışan bir
bağışıklık sistemi sağlımızın temelidir. Zayıf bağışıklık sistemi yaygın
bir durumdur, çeşitli enfeksiyonlara yakalanan insanların çokluğu da
bunun bir göstergesidir. Vücudumuzu bakteriler, virüsler, mantarlar gibi
zararlı mikroorganizmalara karşı koruyan bağışıklık sistemi
güçsüzleştiğinde enfeksiyonlara karşı savunma kapasitemiz zayıflar.
Yanlış beslenme, çevremizdeki toksinler, uykusuzluk, aşırı yorgunluk,
stres ve ruhsal çatışmalar gibi birçok nedeni bulunmaktadır. Her normal
insan enfeksiyona karşı doğuştan savunma mekanizmasına sahiptir. Bu
mekanizmaların çoğu doğumdan itibaren iş başında olup, vücuda giren her
saldırganı ilk olarak karşılar. Bağışıklık sisteminin merkezinde, kanda
ve lenf bezlerindeki B ve T-lenfositleri bulunur. Bağışıklık sistemini
etkileyen 3 ayrı faktör vardır. Genetik yatkınlık, çevre kirliliği ya da
radyasyon gibi büyük şehirde yaşayanların ister istemez etkilendikleri
önemli bir faktördür. Değiştirebileceğiniz yaşam tarzınızdır”
ifadelerini kullandı.
Sofranızda sebze ve meyve bol miktarda olsun. Sebze ve meyveler bol
miktarda vitamin içeriyor. Mevsiminde yenilen bu yiyeceklerden
antioksidan alıyoruz. Antioksidanlar da vücudu temizliyor ve bağışıklık
sistemini kuvvetlendiriyor.
Balık tüketimini arttırın. Balık içeriğindeki omega 3 ve diğer
faydalı yağlar sayesinde iyi huylu kolesterolün yükselmesini ve kötü
kolesterolün düşmesini sağlar. Sağlıklı bir gelişim için özellikle
çocukluk çağından itibaren balık yeme alışkanlığının edinilmesi gerekir.
Tek tip besin diyetlerinden uzak durun. Diyet yapmak uğruna tek tip
beslenmeyi değil dengeli beslenmeyi tercih edin. Tüm besin gruplarından
dengeli şekilde almalısınız. Denge bozulduğu takdirde metabolizmanız tek
bir tarafa doğru kayar, bu durum da hastalıklara zemin hazırlar.
Uzun süre aç kalmayın. Güçlü bir bağışıklık sistemi için sağlıklı
beslenme çok önemlidir. Güne mutlaka sağlıklı bir kahvaltıyla başlayın
ve ana öğünleri atlamayın.
Çocuklarınıza paketlenmiş gıda yedirmeyin. Sağlıklı bir nesil için
beslenme alışkanlığının küçük yaşlarda edinilmesi gerekir. Bu tip
yiyeceklerin faydasından çok zararı vardır. Sağlıklı beslenmenin yanı
sıra da mutlaka fiziksel aktivite yapması sağlanmalıdır.
Hayatınızdan hareketi eksik etmeyin. Haftada en az 3 gün, mümkünse
her gün 45-60 dakika tempolu bir şekilde yürüyüş yapılmalıdır.
Hem kendinizin hem de çocuklarınızın aşılarını takip edin. Özellikle
bebeklik döneminde yapılan aşılar çocuklarımızın bağışıklık sisteminin
kuvvetlenmesini ve sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlar, ömür boyu
bizi hastalıklara karşı koruyabilir. Etkisi azalan aşılar ise doktorunuz
tarafından belirlenen aralıklarla tekrarlanmalıdır.
Günde minimum 6 saat uyuyun. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için
uyku sisteminizin de düzenli olması gerekir. Günde en az 6 saat
uyumalısınız ve uyku saatlerinizin mutlaka gece olması gerekir. Çünkü
gece, bazı hormonların salgılanması durur, bazıları ise salgılanmaya
başlar. Gece karanlık ortamda uyurken büyüme hormonu salgılanır. İyi bir
uykudan sonra sabah uyanıldığında salgılanan kortizol hormonu ise bizi
gün içerisindeki stres, ani karar-hareket durumlarına karşı bizi hazır
hale getirir.
Sık sık ellerinizi yıkayın. Mikropların hızla yayılmasının ve grip
gibi enfeksiyon hastalıklarının oluşmasının en önemli nedenlerinden biri
ellerin yeterli şekilde yıkanmamasıdır. Bu nedenle çocuklarımıza
mutlaka sabunla el yıkama alışkanlığı kazandırılmalıdır, unutmamalıyız
ki el yıkama alışkanlığı evde başlar ve okulda pekişir.
Vitamin içmek yerine sebze-meyve yemeliyiz. Unutmamalıyız, vitamin
ilaç değil takviyedir. Dengeli beslenemeyen ve stresli bir hayat
yaşayanlar doktorları tarafından önerilen dozda vitamin alabilirler.
Ancak sebze-meyve yemek vitamin almaktan çok daha faydalıdır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder