mantar sote

Malzeme

Büyük mantar

(Portabello Mushroom),

Zeytinyağ Limon suyu,

Tuz,  Karabiber, Maydanoz.

Hazırlanışı:

Zeytinyağı, limon suyu, tuz, karabiber karıştırılır. Mantarlar marine edilir. Mantarlar tavada ızgara yapıldıktan sonra maydanoz ilave edilerek servis yapılır. 

 

 

 

Mantar sote, doğanın sessiz bilgeliğini taşıyan bir tabaktır; toprağın derinliklerinden gelen bu mütevazı canlı, ateşle buluştuğunda bir anlatıya dönüşür. Her mantar, ormanın gölgelerinde büyüyen bir sır gibidir; soteleme işlemi ise bu sırrın yavaşça açığa çıkmasıdır. Yağda çevrilen mantarın çıkardığı çıtırtı, yalnızca bir pişme sesi değil, doğanın insanla kurduğu kadim diyaloğun yankısıdır. Bu yemek, yalnızca bir lezzet değil, bir içsel keşiftir—çünkü mantar, hem doğanın hem insanın kırılgan ama dirençli yanını temsil eder.

Soteleme, bir dönüşüm ritüelidir. Mantarın dokusu, ateşin sabırlı kucağında yumuşarken, insanın içsel sertlikleri de çözülür. Sarımsak, soğan ve zeytinyağı ile kurulan bu birliktelik, bir metnin giriş cümleleri gibidir; her biri anlamı derinleştiren birer imgedir. Mantarın etli yapısı, doğanın cömertliğini sunarken, onun sade aroması, gösterişten uzak bir zarafeti temsil eder. Bu tabak, hem pastoral hem de felsefidir; çünkü içinde hem doğa hem düşünce vardır.

Mantar sote, mevsimlerin ruhunu da taşır. Sonbaharın nemli sessizliği, ilkbaharın taze uyanışı, yazın gölgeli serinliği bu yemeğin dokusunda hissedilir. Her lokma, bir yürüyüşü çağrıştırır; orman patikalarında yapılan bir gezintiyi, yaprakların arasından süzülen ışığı, yosun kokusunu. Bu yemek, yalnızca bedeni değil, belleği de besler. Çünkü mantar, doğanın hafızasıdır; soteleme ise bu hafızanın okunabilir kılınmasıdır.

Sonuçta mantar sote, bir mutfak eyleminden öte, bir edebi duruştur. Tabağa konduğunda, yalnızca bir yemek değil, bir metin sunar; her malzeme bir sözcük, her aroma bir anlamdır. Sofraya oturan kişi, bu metni yalnızca tatmaz, aynı zamanda okur ve hisseder. Çünkü bazı yemekler, yalnızca damakta değil, zihinde de iz bırakır. Mantar sote, işte bu izlerden biridir: sessiz ama derin, sade ama düşünsel, doğadan gelen ama insana ait.