Hayatınızı ayrıntılarla israf ediyorsunuz…
Basitleştirin, basitleştirin.” Henry David Thoreau …
Zen alışkanlıklarında, sadeleşmekten çok sık söz
ederiz. Sahip olunan ne varsa –mal, mülk, eşya, ıvır zıvır, dağınıklık-
sadeleştirmek ve ihtiyaç duyulan ne varsa sadeleştirmek. Peki televizyonun
fişini çekip de kendinizle baş başa kaldığınızda ne yapacaksınız? Sadeleşmenin
en yanlış anlaşılan kısmı budur: Sadeleşmenin her şeyden el ayak çekip bir
boşluğun ortasına yerleşmek olduğu düşünülür. Sadeleşmenin bizi sıkıcı,
eğlenceden yoksun bir hayata mahkum edeceği zannedilir. Amaç asla bu değil ki!
Sadeleşmenin gerçek maksadı ve ilk kuralı elzem olanı
tanımlamaktır; gerçekte neyi sevdiğini, senin için asıl neyin önemli olduğunu
bulmandır. Sonra da dikkatini dağıtan başka ne varsa hayatından çıkarırsın,
sadece gerçekten önemli olanlara odaklanırsın. Hayatımızda o kadar inanılmaz
bir kalabalık var ki; kendi eşyalarımızdan, her gün çeşitli vesilelerle
uğradığımız bilgi bombardımanına ve maruz kaldığımız duygusal ve görsel
karmaşaya kadar korkunç bir kalabalıkta yaşıyoruz. Sonuç mu? Kendimizi,
gerçekte bizim için hiçbir anlamı olmayan bir yığın işi yaparken buluyoruz.
Sokrates der ki, “Sorgulanmayan hayat, yaşanmaya değmez.” Her koşulda,
hayatımızı sadeleştirmek istiyorsak önce hayatımızı sorgulamamız gerekecek,
daha doğrusu iyice bir incelememiz. Hayatta benim için gerçekten önemli olan ve
hayatıma değer katan ne var? Bu sorunun cevabını biliyorsanız, sadeleşmeniz çok
kolaylaşır.
Elzem olanı nasıl bulacağımıza bir bakalım; neyi
seviyoruz, neyi önemsiyoruz, bunlar sadeleşmemize yardım eder:
1- Benim için en önemli şey ne? Ne yapmaktan
hoşlanıyorum? Herkes kendi cevabını verecek. Bana göre çok basit cevabı: ben
karımla ve çocuklarımla olmayı seviyorum, yazmayı seviyorum, okumayı seviyorum,
başkalarına yardım etmeyi seviyorum. Belki siz bisiklete binmeyi
seviyorsunuzdur ya da müzik dinlemeyi ya da başka herhangi bir şeyi. Önce bu
sorunun cevabını bulun.
2- Hayatımda sürekliliği olan şeyler neler; her ay,
her hafta, her gün yaptığım ne var ve bunların hangisi benim için gerçekten
önemli? Akşamları çocuklarla bara takılıyorsanız ve sizin için o kadar da
önemli bir eylem değilse, sizin için asıl önemli olan şeyi yapmanıza engel
oluyor demektir. Demek ki bara takılmak sadeleştirmeye aday olabilir. Bu bakış
açısıyla yaptığınız her şeyi inceleyin.
3-Eşyalar: Aynı soruyu sahip olduğunuz bütün eşyalar
için de sorabilirsiniz. Onları gerçekten seviyor musunuz? Hepsi de gerçekten
elzem mi? Tıkanırsanız, düşüncenizi netleştirecek şu soruyu sorun: Evim
yanarsa, yeniden almak isteyeceğim birkaç şey ne olurdu? Geri kalanından
kurtulun gitsin. Çünkü hayatınızda kalabalık ediyorlar ve stres yaratıyorlar.
4-Başka her şey: Aynı kavramı hayatınızdaki başka her
şeye uygulayabilirsiniz; işiniz, her gün okuduğunuz gazeteler, izlediğiniz
diziler, hayatınızdaki insanlar. Hangisi elzem, hangisini seviyorsunuz,
hangisine önem veriyorsunuz, bulun ve geri kalanından kurtulun. Sadeleşmek
bomboş bir hayat yaşamak demek değildir. Yaşanacak alan yaratmak demektir.
Leo Babauta
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder