Bebeklik
çağından itibaren edinilen doğru beslenme alışkanlıkları, insanın hayatı
boyunca sağlıklı bir vücuda sahip olmasının en doğru ve en kolay yoludur. Başta
obezite olmak üzere, diyabet, kalp damar hastalıkları, kanser ve bağışıklık
sistemi hastalıklarının önlenmesinde sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenme en
önemli koruyucu faktördür. Her insan genetik olarak ya da çevresel faktörlerin
etkisiyle zaten pek çok hastalığa yakalanma riski taşımaktadır. Fakat
beslenmede uygulanan doğru yaklaşımlar hem bu riskleri azaltır hem de tedavi
sürecini kolaylaştırır. Sağlıklı beslenme ilkeleri kişinin yaşına, cinsiyetine,
kalıtsal özelliklerine, varsa mevcut kronik hastalıklarına göre değişikliklik
gösterir. Fakat sağlıklı bir toplum için her insanın uyması gereken temel
prensipler bellidir. Öncelikle benimsenmesi gereken amaç “doymak”değil,
“beslenmek” olmalıdır. Beslenme, doğduğu andan itibaren bir bireyin büyümesi ve
gelişmesi, hastalıklardan korunması ve kaliteli bir yaşam sürmesi için temel
bir gereksinimdir. Vücudun ihtiyacı olan besin ögelerini uygun zamanda, yeterli
miktarda ve bilinçli bir şekilde tüketmek, sağlıklı beslenme alışkanlığının
temelini oluşturur.
Beslenmede Tahılların Önemi
Yeterli ve
dengeli beslenmek; vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan
enerji ve besin ögelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınması ve vücutta
uygun şekilde kullanılması demektir. Bu besin ögeleri yağlar, vitaminler,
karbonhidratlar, proteinler şeklinde temel gruplar halinde sınıflandırılmıştır.
Fakat birey olarak tek tek sayamayacağımız, hangi besin maddesinde olduğunu
bilemeyeceğimiz pek çok besin ögesi daha vardır. Hiç birimiz laboratuvarda
yaşamadığımıza ve çoğumuz da bilim adamı olmadığımıza göre, bunların neler
olduğunu bilmemize imkan yok. Bir taraftan da yediğimiz şeylerden zevk almamız
da gerek. Bu durumda yapılacak en doğru şey, doğal besinleri
kullanarak uygun şartlarda saklanmış ve hazırlanmış ürünleri, doğru
pişirme yöntemleri kullanarak hazırlamak ve yemektir.
Temel besin
grupları içinde yer alan tahıllar, ülkemiz mutfağında çok geniş bir kullanım
alanına sahiptir ve bu, Türk insanının en büyük şanslarından biridir. Buğday,
pirinç, mısır, çavdar ve yulaf gibi tahıl taneleri ve bunlardan yapılan un,
bulgur, yarma gibi ürünler bu grup içindedir. Tahıl ve tahıl ürünleri;
vitaminler, mineraller, karbonhidratlar (nişasta, lif) ve diğer besin ögelerini
içermeleri nedeniyle sağlık açısından önemli besinlerdir. Düşük kaliteli
proteinler de içeren tahılların; kurubaklagiller ya da et, süt, yumurta gibi
besinlerle birlikte tüketildiklerinde protein kalitesi artırılabilir. Örneğin
kuru fasulye ve pilav ikilisi bunun en güzel örneklerinden biridir. Mercimekli
bulgur pilavı, yoğurtlu ya da peynirli makarna, sütle birlikte tüketilen tahıl
gevrekleri de aynı amaca hizmet eder ve tahılların protein kalitesini yükselten
doğru uygulamalardır. Tahıl tanelerinin içeriğinde ayrıca, E vitamini açısından
zengin olan yağlar da vardır. B12 dışındaki B grubu vitaminler, özellikle
B1 vitamini açısından da tahıllar çok önemli bir kaynaktır. Tahıl tanelerinin
kabuk ve özünde daha çok bulunan bu vitaminlerden faydalanabilmek için,
tahılların işlem görmemiş olması önemlidir.
Yetişkin bir
insan vücudunda bulunan toplam karbonhidrat miktarı % 1’den bile
azdır fakat ihtiyacı olan enerjinin %60’ını da bu karbonhidratlardan
alır. Tahıllarda karbonhidrat; nişasta, dekstrin ve sakkaroz olarak
bulunur. Mineraller ise vücudumuzda su dengesini sağlar, bağışıklık sistemini
güçlendirir, diş ve iskeletimizin yapı taşlarını meydana getirirler. Tahılların
dış kabuklarında; demir, çinko, selenyum, magnezyum, bakır, manganez gibi
elementler bolca bulunurlar. Faydalarından en iyi verimi almak için tam
tahıl ürünlerini tercih etmeli, yani tahılları dışının kabuğuyla, ortadaki
nişastalı kısmı ve özündeki çekirdeğiyle birlikte tüketmeliyiz.
Tahılların kabuğunda bulunan lifler, bağırsak hareketlerini artırır ve kabızlığı
önler. Bu da tüm diyetlerde çok istenen bir özelliktir. Tam tahıl ürünlerinden
elde edilen yiyecekler; vitamin, mineral ve posa bakımından zengin, yağ
yönünden fakir, süt ürünleriyle birlikte tüketildiğinde kaliteli protein
ihtiyacını karşılayan, erişimi kolay ürünler olarak, diyetlerin en çok tercih
edilen sağlıklı ürünleridir.
Yulafın Faydaları ve Kullanım Alanları
Tanelerinde
bulunan zengin protein, yağ, vitamin, fosfor, demir ve kalsiyum içeriğiyle
yulaf, değerli bir besindir. Yüksek kolesterol ve kan şekerinin düşürülmesinde
çok faydalı katkılar sağlar. Sindirim sistemini ilgilendiren hastalıklarda
hafif diyet yemeği olarak kullanımı yaygındır. Hastalıkların ardından, iyileşme
süreçlerinde çorba ve lapası yapılarak tüketilir ve iyileşmeyi hızlandırır.
Daha çok kahvaltılık tahıl olarak süt ya da yoğurtla tüketilir. Buğday unu gibi
kabarma özelliği olmadığından ekmek ve hamur işi yapımında tercih edilen bir
tahıl değildir. Fakat katkı maddesi olarak kullanılabilir. Piyasada kahvaltılık
gevrek, ezme, un ya da tane halinde bulunabilir. Un haline getirilen yulaf
taneleri örneğin sütle karıştırılarak krem kıvamına getirilip cilt bakımında
kullanılabilir. Taneleri ve ezmesi en çok zayıflama diyetlerinde
kullanılmaktadır.
Yulaf Ezmesi Diyeti
Yulaf,
yüksek kalorili bir besin maddesi olmasına rağmen, diğer tahıllara göre çok
daha fazla lif içerdiğinden, daha uzun süre tokluk hissi verir ve bu yönüyle
diyetlerde çok fayda sağlar. 100 gramında 390 kalori bulunan yulaf, özellikle
sabah kahvaltılarında tüketildiğinde, tüm gün kullanacağınız enerjinin büyük
kısmını kazanmış olursunuz. Sağlıklı bir diyet, fiziksel aktivitelerden ayrı
düşünülemez. Tüm diyetlerde, günlük faaliyetler dışında en az 30 dakika sürecek
sportif faaliyetler de mutlaka beslenme diyetine dahil edilmelidir. Kilo vermek
için uygulanan diyetlerde yulaf; ana öğünlerde tek başına tüketilebileceği
gibi, uzun süre tokluk hissi verdiği için ara öğünlerde de tüketilebilir. Ara
öğünlerde tüketilirse ana öğünlerde daha küçük porsiyonlarla doymaya yardımcı
olur. Hangi diyet olursa olsun unutulmaması gereken, alınan kalori miktarını
azaltmadan ya da fiziksel aktiviteleri artırmadan, sadece herhangi bir ürün ya
da besin kullanarak kilo vermek hele de sağlığı korumak mümkün değildir.
Kahvaltı
Yarım bardak
sütle yarım bardak yulaf ezmesini karıştırıp, 1 kaşık kuru üzümle tatlandırın.
Bir tutam tarçın ekleyerek hem lezzetini artırabilir hem de karışımın
sağlayacağı tokluk hissini artırabilirsiniz. Şekersiz olmak şartıyla
dilediğiniz kadar çay, kahve tüketebilirsiniz.
Ara Öğün
İstediğiniz
bir taze meyve ya da yine taze meyvelerle hazırlayacağınız bir kase meyve
salatası.
Öğle Yemeği
Bu kez
yoğurtla karıştırdığınız 1 bardak yulaf ezmesi ve mevsim sebzelerinden
hazırlayacağınız, yağsız salata.
Ara Öğün
Taze meyve
ya da sebzelerden biri. ( Elma gibi düşük kalorili olanlarından birini tercih
edin.)
Akşam Yemeği
100 gram
ızgara tavuk (derisi alınmış olmalı)
Büyük bir
kase yeşil sebzelerden salata
Bir günlük bu örnek diyet listesinde yer alan
ızgara tavuk, hindi ya da balıkla dönüşümlü olarak tüketilebilir. En fazla 5
gün uygulanması gereken bu diyette de su içmeyi ve en az 30 dakika sportif
faaliyetlerde bulunmayı ihmal etmemek gerekir. Şekersiz olmak şartıyla
dilediğiniz kadar çay ya da kahve içebilirsiniz. Vücuda vitamin ve mineral
bakımından bir kayıp yaşatmaz, kolesterol ve şeker dengesi sağlar. Yulaf
karbonhidrat bakımından çok zengin olduğundan, diyet süresince şekerli gıda
tüketimine ara vermeniz isabetli olacaktır. Meyve, sebze, süt ve süt
ürünleriyle desteklendiğinde protein açısından da kalitesi artar ve oldukça
sağlıklı bir diyet olduğunu söyleyebiliriz. Sadece zayıflamak için değil;
herkes için gece yatmadan en az 3 saat öncesinde, beslenme faaliyetlerine son
vermek doğru bir davranıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder