Adet
kanaması sırasında ya da hemen öncesinde karnın alt kısmında, dismenore
olarak isimlendirilen, sancı ya da sızı gibi tarif edilen kramp tarzı
ağrılara çok sık rastlanır. Bu ağrılar çoğunlukla altta yatan başka bir sebebi
olmayan hatta kimi kadında ilk çocuğun doğumuyla birlikte ortadan kalkan,
primer (birincil) ağrılardır. Sekonder (ikincil) ağrılar ise, başlı başına bir
başka hastalığın belirtisidir. Ortalama olarak 28 gün süren bir adet döngüsü
sırasında, beyinden salgılanan hormonların uyarmasıyla, döllenmeye hazır bir
yumurta yumurtalıklardan rahme geçer. Döllenme gerçekleşmezse bu yumurta
hücresinin işlevi kalmaz ve gebelik için hazırlanmış olan rahim iç tabakasıyla
birlikte dışarı atılır. Bu şekilde meydana gelen adet kanaması, ortalama olarak
4 gün devam eder.
Rahim,
döllenmemiş yumurta ve rahim içi tabakasını vücuttan atmak için prostaglandin
adı verilen ve hormon gibi davranan bazı maddeler salgılar ve bu maddeler
rahimde kasılmalara sebep olur. Adet sancılarının işte bu prostoglandin
salgısının fazla üretiminden kaynaklandığı düşünülmektedir. Bazı kadınlarda bu
sancılar oldukça şiddetli hissedilir.
Eğer adetler
düzenli aralıklarla gerçekleşiyorsa, 1-2 gün önce alınmaya başlanan ağrı
kesiciler bu sancıları hafifletebilir. Doğum kontrol hapları da prostaglandin
salgısının üretimini azaltma esasına göre çalıştığı için, bazı kadınlar
tarafından adet sancılarından kurtulmak için kullanılırlar. Ağrı hissedilen
bölgeyi sıcak tutmak da bazı kadınlarda sancı şikayetini azaltır. Bu konuda yapılan
bazı çalışmalar, omega-3 yağ asitleri, magnezyum, E, B1 ve B6 vitaminlerinin bu
sancıları hafiflettiğine yönelik sonuçlar ortaya koymuştur.
Adet
döneminde hissedilen şişkinlik şikayeti de, pek çok kadın tarafından adet
sancısıyla birlikte dile getirilir. Rahimdeki değişikliklerin ve bağırsak
hareketlerindeki yavaşlamanın sebep olduğu bu şikayetleri biraz olsun azaltmak
için, adet döneminde çok sıvı tüketmeli ve hafif beslenmeli; bağırsakların
çalışmasını hızlandırmak için zengin lifli gıdalar tercih etmelidir. Bunun için
de ilk akla gelen ve en uygun besin maddesi, yulaftır.
Adet
sancılarını hafiflettiği bilinen Omega-3 yağ asitlerini ve yağda çözünen E
vitaminini de bir arada zeytinyağında buluruz. Bunlara bir de zengin
magnezyum kaynağı badem ve yulafın protein kalitesini artırmak için süt
ekleyerek, midenizi yormadan, zevk alarak yiyeceğiniz, kendinizi iyi
hissettirecek bir çorba hazırlamanız hiç de zor değil.
Adet Sancısını Hafifleten Çorba Nasıl Hazırlanır?
Malzemeler
- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 tatlı kaşığı tereyağ
- 1 adet küçük kuru soğan
- 1 diş sarımsak
- 1 çay bardağı yulaf unu
- 2 su bardağı süt
- 2 su bardağı su
- tuz
- 1 yemek kaşığı iri dövülmüş badem
- ince kıyılmış maydanoz
Hazırlanışı
- Küçük bir tencerede tereyağı ve zeytinyağını birlikte ısıtın, yemeklik doğranmış soğanları ekleyip kavurmaya başlayın.
- Rendelediğiniz bir diş sarımsağı da soğana ekleyip kavurmaya devam edin. 1 çay bardağı yulaf ununu tencereye alıp, rengi dönünceye kadar kavurun.
- 2 bardak süt ve 2 bardak suyu ekleyip, hızlıca karıştırarak, topak kalmayacak şekilde pişirin. Kaynamaya başladıktan sonra ocağı kısıp 5 dakika daha pişirin. Tuzunu ekleyin.
- Servis tabağına aldığınız çorbayı maydanoz ve çekilmiş bademle süsleyin, sıcak sıcak için.
Son derece
besleyici bir o kadar da hafif olan bu çorba, şişkinlik şikayetinize de çare
olacak. Çok değerli bir karbonhidrat kaynağı olan yulaf unu aynı zamanda bu
dönemde ihtiyacınız olan vitamin ve mineralleri de karşılar. Dilerseniz sadece
suyla da pişirebilirsiniz ama sütle pişirdiğinizde aynı zamanda kalsiyum
açısından da zenginleştirmiş olursunuz. Katlanan lezzeti de size kendinizi daha
iyi hissettirir.
Yulaf Nelere İyi Gelir?
Yulaf başta
diyabet ve kolesterol olmak üzere, pek çok kronik hastalıkta belirtileri ve
şikayetleri ortadan kaldırmak için çok faydalı bir tahıldır. Bol diyet posası
içeriği sebebiyle, sindirim sistemi üzerinde çok olumlu etkileri vardır.
Bağırsak hareketlerini hızlandırır ve kabızlığı engeller. Yulaf tohumlarıyla
hazırlanan çaylar, uykusuzluğa iyi gelir. Zayıflama programlarında, mideyi çok
geç terk ettiği ve açlık hissini geciktirdiği için ilk tercih edilen
gıdalardandır. Süt ya da yoğurtla birlikte tüketildiğinde kaliteli protein
bakımından da zengin bir gıda haline gelir.
Zeytinyağı Nelere İyi Gelir?
Gıda
sektöründeki gelişmeler, ne yazık ki kaynağını bildiğimiz gıdaların üretimine
her geçen gün daha da az yer veriyor. Maliyeti düşürmek, gıdaların raf ömrünü
artırmak ya da bilemediğimiz pek çok sebeple, insan sağlığı için zararlı pek
çok maddeyi, gıda ürünlerine karıştırmaktan çekinmeyen bir gıda sektörüyle
karşı karşıyayız. Zeytinyağı, bu sebeple çok değerli. Güvenilir satıcılardan,
kaynağını bildiğimiz, saflığına inandığımız zeytinyağına ulaşmamız, hala
mümkün. İnsanlık tarihi kadar eski bir meyve olan zeytin ve ondan elde edilen
yağ, insan vücudu için hayati değer taşıyan maddelerle doludur. Aslında bir
meyve suyu olan zeytinyağı, doğal olarak tüketilebilen tek yağ çeşididir.
Kalp-damar hastalıklarında en önemli risk faktörü olan kolesterolün, damar
tıkanıklığına yol açan kötü kolesterol (LDL) bileşenini azaltırken,
yararlı ve koruyucu olan iyi kolesterol (HDL) bileşenini değiştirmez. Bu
özelliği ile diğer tüm yağlar içinde kalp-damar sağlığı için en uygun yağdır.
Bağırsaklar tarafından en iyi emilen yağdır ve bağırsaklardan geçişi
düzenleyici özelliği vardır. Yeni doğan bebekler için çok gerekli olan yağ
asitleri, zeytinyağında en üst seviyede bulunduğundan, hamile ya da emziren
annelerin beslenmesinde mutlaka yeri olmalıdır. Çok değerli bir antioksidan
olan zeytinyağı, hücrelerin yaşlanmasını önler ve yaşlanmanın beyin
üzerindeki yıpratıcı etkilerini azaltır. Kadınlarda adet düzensizlikleri ve
adet sancılarının giderilmesi için faydası olduğu anlaşılan E vitamini aynı
zamanda kansere karşı koruyucudur ve saç dökülmesine de iyi gelir.
Zeytinyağının mineral bileşiklerinden biri olan magnezyum da kadınlarda adet
sancıları üzerinde olumlu etkileri olan minerallerin başında gelir.
Badem Nelere İyi Gelir?
Konumuz adet
sancıları olduğuna göre, şu an bizi ilgilendiren, bademin adet döneminde
sağladığı faydalar. Piyasada çok çeşitli biçimlerde bulabileceğiniz bademin en
faydalı hali, hiç şüphesiz en doğal hali. Kabuklu yemişler içinde en
yüksek besleyici değere sahip olan badem, çok iyi bir magnezyum ve E
vitamini kaynağıdır. Potasyum, fosfor, demir, doymamış yağ ve protein
bakımından da çok zengindir. Bütün bu zenginliğine rağmen bir porsiyon badem
(25 gr.) sadece 145 kaloridir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder