Smoothie,
günümüzde oldukça popüler olmuş bir içecek çeşididir. Son zamanlarda oldukça
sık tüketilmesiyle hemen hemen her kafenin menüsünde yer alan bir içecek olan
smoothie çeşitli meyve ya da sebzelerin sularının karıştırılmasıyla elde edilen
bir içecek. Smoothie yalnızca kafelerde tüketebileceğiniz değil evde de
hazırlayabileceğiniz bir içecek. Soğuk servis edilmesiyle bilinen smoothieyi,
içine ilave edeceğiniz sağlıklı sebze ya da meyvelerle çok sağlıklı bir içecek
haline getirebilirsiniz. Uygulayacağınız tariflerle hazırlayacağınız smoothie
içeceklerini içerdikleri sebze ve meyvelerle adlandırabilirsiniz. Smoothie
hazırlarken kullanacağınız sağlıklı içeriklerle detoks etkisi yaratacak
içecekleri rahatlıkla evinizde hazırlamanız mümkün.
Marul ve Kivili Smoothie Nasıl Hazırlanır?
Malzemeler
- 2 adet orta boy kivi
- 5 adet ıspanak yaprağı
- 5 adet marul yaprağı
- 1 yemek kaşığı kadar bal
Hazırlanışı
- İlk olarak kivileri, ıspanak yapraklarını ve marul yapraklarını yıkayın.
- Sonrasında kivilerin kabukları soyun ve ikiye bölün.
- Ardından bir mutfak robotunun içine balı, marul yapraklarını, ıspanak yapraklarını ve kivileri koyun.
- Mutfak robotundan tüm malzemeleri yüksek hızda geçirin.
- Hazırlamış olduğunuz smoothie’yi ister süzgeçten geçirerek isterseniz de direkt olarak bardağa koyup için.
Marul Nelere İyi Gelir?
Marul herkes
için çok faydalı bir sebzedir. O yüzden her gün düzenli olarak tüketilmesinin
faydası vardır. Ancak marul tüketmeden önce iyice temizlendiğinden ve tüm
topraklarından arındığından emin olmak gerekir. Marul cilde çok iyi
gelmektedir. Çünkü marulun içinde bol miktarda A vitamini vardır ve cilt
hücrelerinin ihtiyaç duyduğu A vitamini maruldan sağlanabilir. Bu sayede cilt
canlı kalır ve hücreler korunur. Aynı zamanda marul içinde bol miktarda E
vitamini ve C vitamini bulundurması sebebi ile de cildin güneş ışınlarından
korunabilmesine katkıda bulunur. Benzer şekilde ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan
katarakt hastalığına yakalanmasını da önüne geçebilen bir etkiye sahiptir. Yani
bu nedenle marulun gözlere de çok iyi geldiği söylenebilir.
Marulun
cilde iyi gelen bir diğer yönü ise cildi temizlemesidir. Çünkü marul cildi
toksinlerden temizler ve gözenekleri açar. O yüzden marulun kuru ciltler için
fazlasıyla etkili ve önemli olduğunu söylemek mümkündür. Aynı zamanda kış aylarında
ciltte oluşan kurumaya ve pul pul dökülmeye de marul bir hayli iyi
gelebilmektedir. Hatta marul egzama ve alerji gibi cilt rahatsızlıkları için de
etkili olabilmektedir. Elbette kesin tedavi yöntemi değildir ancak cildin bir
hayli rahatlamasına yardımcı olur. Bu noktada marul direkt tüketilebileceği
gibi cilde masaj ile de uygulanabilir.
Düzenli
olarak marul tüketen kişilerin uyku problemleri ile de daha az karşı karşıya
kaldıkları bilinmektedir. Yani daha çok bilinen hali ile idrar söktürücü olan marul
aynı zamanda uykusuzluk gibi sorunlara da iyi gelir. Özellikle uykuya dalmak
konusunda problem yaşayan kişiler uyumadan önce marul tüketmelidir.
Marul
saçlara da çok iyi gelmektedir. Çünkü içerisinde saç için faydalı olan pek çok
mineral bulunmaktadır. Düzenli marul tüketimi ile saçlar çok daha canlı ve
güçlü bir hale gelirler. Benzer şekilde fazla saç dökülmesi şikayeti yaşayan ve
kellik tehlikesi ile karşı karşıya olan kişilerin de mutlaka marul tüketmesi
gerekir. Çünkü marulun içeriğindeki maddeler saç köklerini çok daha güçlü bir
hale getirir. Aynı zamanda hem canlı bir renge kavuşmasını sağlar hem de
yumuşak ve ipeksi bir görünüm kazandırır. Hatta marul tüketimi ile kepek
problemleriyle baş etmek bile mümkün bir hale gelir.
Direkt
olarak tedavi edici etkisi olmasa da marul pek çok farklı çeşit kanser
hastalığına yakalanma riskini büyük oranda azaltabilmektedir. Bunun yanı sıra
kilo vermek isteyenler için zaten ideal bir besin olmaktadır. Çünkü neredeyse
hiç kalorisi ve yağı bulunmamaktadır. Bu yüzden marulun diyet menülerinin
vazgeçilmezi olduğunu söylemek kolay. Hatta marul fazla tüketildiğinde tokluk
hissini de beraberinde getirir. Böylece kilo vermek de çok kolay bir hale
gelir.
Bilindiği
üzere toksinler vücutta ve özellikle akciğerde ciddi hasarlara yol
açabilmektedir. İşte marul bu probleme de iyi gelerek vücuda zararlı
toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. Düzenli bir şekilde marul tüketen
kişilerin kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskleri de azalır. Marulun
kayda değer ve çok faydalı etkilerinden bir tanesi de şeker ve kolesterol
hastaları içindir. Çünkü marul hem kolesterolü hem de şekeri düzende tutmaya
yardımcı olan bir besin olmaktadır.
Kivi Nelere İyi Gelir?
Kivinin en
önemli özelliklerinden bir tanesi kalp sağlığı için vazgeçilmez bir meyve
olmasıdır. Bu lezzetli ve tropikal meyve kalp ve damar hastalıklarına yakalanma
riskini büyük ölçüde azaltmaktadır. Çünkü içeriğinde bol miktarda lif ve
potasyum bulundurur. Eğer ki düzenli bir şekilde ama kesinlikle aşırıya
kaçmadan kivi tüketilir ise kandaki yağ miktarını da bir hayli düşürülebilir.
Bu sayede damar tıkanıklığı gibi sorun ile karşılaşma oranı azalır.
Aynı şekilde
kivi tansiyona da iyi gelen bir besin olmaktadır. Çünkü içeriğinde bulunan
potasyum tansiyonu hep düzenli seviyede tutmaya yardımcı oluyor. Bilindiği
üzere vücuttaki potasyum eksikliği tansiyon için çok tehlikeli bir durum.
Sindirim sisteminin iyi bir şekilde çalışmamasından şikayet eden kişilerin de
kivi tüketmesinde fayda vardır. Çünkü kivi bağırsakları çalıştırır ve hazmı çok
daha kolay bir hale getirir. Bunu başarabilmesindeki en önemli neden elbette
içinde bol miktarda bulundurduğu liftir. Aynı şekilde kabızlığa iyi gelen bir
meyve olduğunu da söylemek mümkündür kivinin. Aslında kivi direkt olarak
bağırsaklarda bulunan ve sindirime yardımcı olan yararlı bakterilere etki eder
ve onların beslenmesini sağlar. Böylece sindirim sistemi de sorunsuz bir
şekilde çalışmaya devam eder. Dolayısıyla kivinin kabızlık problemi çeken
kişiler için de etkili bir meyve olduğu söylenebilir. Ancak çok şiddetli
kabızlık yaşayan kişilerin kividen başka şeyler de tüketmesi gerekir. Kivi tek
başına dışkının yumuşamasına yardımcı olur.
Aynı zamanda
bağışıklık sisteminin korunması için de kivinin önemi bir hayli büyük
olmaktadır. Çünkü kivinin içerisinde bulunan vitaminler, mineraller ve
antioksidanlar bağışıklığın kuvvetlenmesine olanak tanırlar. Bu sayede
özellikle kış aylarında havadan dolayı oluşan hastalıkların büyük ölçüde önüne
geçmek mümkün bir hale gelir. Böylece vücut hastalıklara karşı kendini çok daha
rahat bir şekilde koruyabilir.
Özellikle
kış aylarında çok sık soğuk algınlığı yaşayan kişiler vücutlarının ihtiyaç
duyduğu C vitaminini portakalın yanı sıra kividen de alabilirler. Bu noktada en
az portakal kadar kiviye de güvenmek gerekir. Çünkü kivinin içinde bol miktarda
E vitamini de bulunur. O yüzden en iyisi portakalı ve kiviyi birlikte ve
düzenli olarak tüketmektir. Böylece soğuk algınlığı yaşama ihtimali de büyük
oranda azalmış olur.
Aslında fazla bilinmemek ile birlikte kivi astım
hastalarına da iyi gelen bir besindir. Çünkü kivi gibi içerisinde bol miktarda
C vitamini bulunduran besinler akciğerlerin de sağlıklı kalmasına yardımcı
olur. Hatta yapılan bir takım araştırmalara göre kivi akciğerlerde iltihap
oluşmasını önüne geçebilmektedir. Bu elbette içeriğindeki C vitamini sayesinde
olmaktadır. O yüzden kivinin de düzenli bir şekilde tüketimine her daim dikkat
etmek gerekir. Ancak aşırı tüketimden de uzak durulmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder