17 Haziran 2019 Pazartesi

Elma Çayı


Son yıllarda çok popüler olsa da, bitki çayları aslında çok eski çağlardan beri hayatımızda. Başlangıçta insanoğlu her şeyin çaresini doğada aramak ve elindeki imkanları en verimli şekilde değerlendirmek zorundaydı. Temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için, doğanın kendisine bahşettiği tüm nimetleri en iyi şekilde işlemenin yollarını aradı, buldu, çağlar içinde geliştirdi. Önceleri doğa ve iklim şartlarının peşinden giden insan zamanla, her iklimde ve doğa şartında yaşayabilecek beceriler geliştirdi. Vahşi hayvanları evcilleştirdi, toprağı ıslah etti ve yerleşti. Hızlıca günümüze gelirsek; artık bu kadar çabalamamıza gerek yok. Zamanında bir devrim olarak başlayan sanayileşme neye ihtiyacımız olduğuna bizim adımıza karar veriyor, bizim için üretiyor, paketliyor ve bize satıyor. Çoğu zaman paketin içinde gerçekte ne olduğuna bakmıyoruz bile. Başlangıçta hepimize çok cazip ve pratik gelen işlenmiş, hazır gıda ürünleri zaman geçtikçe kronik hastalıkların artmasına ve bu hastalıklara yakalanma yaşının giderek küçülmesine sebep oldu. Şimdilerde bir yandan bu hastalıklarla mücadele ediyor bir yandan da yeniden doğaya dönüşün yollarını arıyoruz. Elma çayı da, bu mücadelemizde sık sık başvurduğumuz, kadim yardımcılarımızdan biri. Mide ve sindirim sorunları, uyku bozuklukları ve zayıflama çalışmaları sırasında ama en çok da balgam söktürücü, öksürük giderici olarak, çocuklarımıza bile güvenle verebileceğimiz, sağlıklı bir içecek. Özellikle kış aylarında, bağışıklığımızı artıran, içimizi ısıtan lezzetli bir seçenek.
Elma Çayı Nasıl Hazırlanır?
Malzemeler
  • 1 bütün elma ya da 3-4 elmanın kabuğu
  • 2 adet kuru karanfil
  • 1 küçük parça çubuk tarçın
  • Limon
  • 2 bardak su
Hazırlanışı
  1. Bütün elma kullanacaksanız, elmayı iyice yıkayıp 4’e bölün. Çekirdekleri de kalabilir. Kabuklardan çay yapacaksanız, yediğiniz elmaların kabuklarını biriktirerek istediğiniz zaman bunları değerlendirebilirsiniz.
  2.  Çayı demleyeceğiniz kabın içine karanfil, tarçın ve elmaları koyup 2 bardak su ekleyin.
  3. Demliği ocağa koyun ve suyun kaynamasını bekleyin. Su kaynadıktan sonra, ocağı kısıp, demliğin kapağını kapatın. 10 dakika kadar kısık ateşte kaynatmaya devam edin ve ocağı söndürün.
  4. Demlenen çayınızı bardağa döküp dilerseniz 1-2 damla limonla tatlandırabilir, nane yapraklarıyla süsleyebilirsiniz.
Elma Nelere İyi Gelir?

Elma ülkemizde her mevsim bulabildiğimiz, hatta hala dalından kopararak yiyebilecek kadar şanslı olduğumuz bir meyve. Anavatanı Anadolu olan elmanın 5000’den fazla türü, 100’den fazla çeşidi var ve  -35 derece soğuğa bile dayanabilecek kadar dirençli bir ağaçta yetişiyor. %85’i su, %12’si şekerden meydana gelen elmada ayrıca, A, B1, B2, B3, C ve E vitaminleriyle, kalsiyum, pektin, organik asitler, soda, fosfor ve tanen bulunur. Kalorisi düşük bir meyve olduğu için, kilo kontrolü için diyet yapanların en çok rağbet ettiği meyvedir. Zengin lif içeriği sayesinde bağırsak hareketlerini hızlandırır, kabızlığı önler ve bu da kolon kanserinden korunmak için çok faydalıdır. Diyabet hastaları meyve şekerini diğer şekerli gıdaların aksine metabolize edebilirler. Glisemik endeksi yüksek olan meyveler bile, ölçülü olmak kaydıyla şeker hastaları tarafından tüketilebilir. Elma glisemik endeksi düşük ve posası yüksek bir meyvedir ve diyabet hastalarının diyetlerinde mutlaka yeri vardır. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar, çocukken elmayı kabuğuyla birlikte yememiz için ısrar eden annelerimizin haklılığını ortaya çıkarmıştır. Elmanın kabuğu tam anlamıyla bir antioksidan deposudur. Bu antioksidanların en değerlisi, kuersetin isimli antioksidandır. Kuersetin, vücuttaki tüm madde alışverişinin yapıldığı endotel dokunun sağlığından sorumlu en önemli maddedir. Damar sağlığıyla birebir ilgili olan bu sistem başta kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon olmak üzere dolaylı olarak diyabet, obezite, diyabete bağlı katarakt, emboli gibi hastalıklardan da sorumludur. Elma kabuğunda bol miktarda bulunan kuersetin bütün bu hastalık risklerinin azaltılmasında çok faydalıdır.
Elmanın insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileriyle ilgili sayısız araştırmalar yapılmış ve bunların sonucunda; felci önlediği, beyni Alzheimer hastalığına karşı koruduğu, kötü kolesterolü düşürdüğü, kalınbağırsak, meme, karaciğer kanserine karşı koruma sağladığı, reflü şikayetini azalttığı, tokluk hissi vererek zayıflamayı kolaylaştırdığı, kemik gelişiminde ve kemik yoğunluğunun korunmasında sayısız yararları olduğu ortaya konmuştur. Çok değerli besin ögeleri içeren ve kelimenin tam anlamıyla doğal bir ilaç olan elmadan en yüksek faydayı sağlamak için, her gün 1 elma yemeyi alışkanlık haline getirmeli, iyice yıkadıktan sonra mümkünse kabuğuyla birlikte hatta ısırarak yemeli. böylece elmanın faydalarına bir de diş sağlığı üzerindeki etkilerini eklemiş oluruz. Meyve suları içinde de elma suyu faydalarıyla açık ara öne geçmiş bir meyvedir. Fakat tüm meyve suları gibi meyvenin kendisinden daha fazla kalori içerir.
Elmanın Kullanımı
Çiğ, pişmiş, bitki çayı, meyve suyu olarak çok farklı yollarla tüketilebilen elmanın belki de en meşhur ve faydalı hali, sirke halidir. Çok eski çağlardan beri kullanılan elma sirkesi, doğal yollarla elde edilen çok faydalı bir antioksidandır. Sindirim sorunlarında, alerjik reaksiyonlarda, bağışıklık sistemini desteklemekte, vücudu toksik atıklardan temizlemekte, solunum yolları enfeksiyonlarında, cilt bakımı ve temizliğinde ve mantar tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Sulandırılmış elma sirkesi, ayna ve cam yüzeylerin temizlenmesinde ve parlatılmasında kullanılır. Elma sirkesi, evde kendimizin de kolaylıkla yapabileceği bir üründür. Elmadan elde edilen bir başka ürün de, artık neredeyse unutulmuş olan elma ekşisidir.  Anadolunun pek çok yöresinde üzüm, erik ve nar gibi meyvelerden elde edilen bu ürün, Karadeniz bölgesinde elmadan da yapılır. Elma ekşisi, sulandırılarak içecek olarak ya da yemeklere, salatalara ekşi tat vermek için kullanılır. Elma pestili de pek çok yöremizde, geleneksel kış hazırlıkları kapsamında yapılan bir elma ürünüdür. Elma tatlısı mutfak kültürümüzde önemli bir yere sahiptir. Pek çok tatlı hamur işinde, iç malzemesi olarak, tarçınla pişirilmiş elma kullanılır. Özellikle ekşi elma, et yemeklerine hem kıvam verir hem de yemeğin lezzetini artırır.
Elma üretiminde dünya sıralamasında 4. olan Türkiye’de, ne yazık ki elma tüketimi gerektiği kadar değildir. Dünya çapında kaliteli ve yerel tohumlardan elde edilen nadir elma çeşitlerinden olan Amasya elmamız varken, genetiğiyle oynanmış tohumlardan elde edilen ithal elmaların tezgahlarda neden bu kadar çok yer işgal ettiğini anlamak gerçekten zor. Beslenmenin, ne bulursak yemek olmadığını artık idrak etmiş olmalıyız. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, yediklerimizin doğal şartlarda yetişmiş olmasıyla da yakından ilgilidir. Kendimiz için değilse bile, çocuklarımızın sağlıklı bir geleceğe sahip olması için, ısrarla doğal olanı talep etmek ve üreticiyi teşvik etmek zorundayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder