Herkes yeni güne taze bir başlangıç yapmak ister.
Ancak günün koşuşturmasından arınmak ve sadece yeni doğan güne odaklanmak çoğu
insan için zordur. Saatlerce süren bir gece uykusunun sonunda bile kimi zaman
yataktan adeta kazınarak ayrılmak gerekir. Bunda hayatta yaşanan
güçlükler ve meşguliyetler kadar, sağlık sebepleri de etkili olabilir.
Sabahları enerjik olmak için çabalıyor ancak bir türlü başarılı olamıyor,
kendinizi sürekli yorgun ve halsiz hissetmekten kurtulamıyorsanız akşam
saatlerinden itibaren aşağıdaki yol haritasını izlediğinizden emin olun. Yorgunluk
ve halsizlik hislerine eşlik eden başka sağlık problemleriniz varsa profesyonel
destek almayı ihmal etmeyin.
1. Ekrana
veda edin
Akşama kadar bilgisayar karşısında çalışıp, eve
geldiğinizde de televizyon başındaki yerinizi alıyor olabilir misiniz? Elbette
bu zincire sürekli kontrol ettiğiniz akıllı telefonun ekranı da ekleniyor.
Dinlendiğinizi düşündüğünüz anlarda bile gözlerinizi o kadar yoruyor, zihninizi
o kadar çok ve çeşitli uyarana maruz bırakıyorsunuz ki bunun sonucunda yorgun
hissetmeniz kaçınılmaz. Kanepede ayaklarınızı uzatmış yatar gibi görünürken,
aslında ekrandaki sürekli değişen figürleri takip ediyor ve küçük puntolarla
yazılmış yazıları okumaya devam ediyorsunuz. Bunun yerine akşam yemeği ile gece
uykusu arasındaki süreyi loş ışıkta, ekranlardan uzakta geçirmeyi deneyin.
Televizyon, bilgisayar ve akıllı telefon ekranlarının var olan enerjinizi alıp
götürmesine izin vermeyin. Güne dair kısa bir sohbet ve ona eşlik eden bir
bitki çayı, günün yorgunluğunu atmanız için çok daha keyifli yollardır.
2.
Yediklerinize dikkat edin
Özellikle akşam yemeğinde ağır yağlı yemekler,
kızartmalar, hamur işleri ve şerbetli tatlılar yemeniz, gece boyu rahatsız
hissetmenize neden olur. Yaşayabileceğiniz mide ve bağırsak problemlerinin
yanında vücudunuza da dinlenmesi için fırsat tanımamış olursunuz. Akşam yemeği
ve gece atıştırmalıkları, bedeninize bir gece boyu sindirim ve boşaltım
yükü olarak geri döner. Bu nedenle akşam yemeğinizi olabildiğince erken
saatlerde yiyin ve hafif tutun. Izgara et, balık ve türevlerini, salata ve
diğer zeytinyağlı sebzelerle bir arada tüketebilirsiniz. Akşam yemeğinin
haricinde, gün içinde de neler tükettiğinizin bilincinde olun. Yeterli miktarda
su içmemek ya da çok fazla alkol ve kafein tüketmek gibi tipik hatalar geceleri
baş ağrısı ve uyku problemleri yaşamanıza neden olabilir. Kafein içeren yiyecek
ve içeceklerin tüketimine uyku saatinize en geç 6 saat kala son verin.
3. Zihninizi
temizleyin
“Sabah dinç uyanmak için ne yapmalıyım?” sorusunun
cevabı gece iyi uyumakta saklı. Bunun için de gece yatağınızda o güne dair
meselelerle haşır neşir olmadığınıza emin olun. Mümkünse meditasyon ya da yoga
yapın. Yapacağınız herhangi diğer bir egzersiz de mutluluk hormonu
salgılamanızı sağlayacaktır. Pozitif düşünmenin gücünden ve klasik müzikten
destek alabilirsiniz. Günü olumlamalar ile kapatın ve yeni gün için zihninizi
tüm stres faktörlerinden arındırın. Başınızı yastığa koyduğunuzda tamamen
uykuya konsantre olmanız, sabah da yeni günü keyifle karşılamanıza yardımcı
olur. Bu aynı zamanda, uzun vadede genç hissetmenizi de sağlayacak genel bir
yaşam kuralı olmalıdır.
4. Banyo
yapın
Her sabah ya da her akşam rutin olarak duş alıyor
olabilirsiniz, ancak bunu acele içinde yapmanız dingin hissetmenizi sağlamaz.
Özellikle de sabah işe yetişme telaşında iseniz suyun yatıştırıcı etkisinden
yeterince yararlanamazsınız. Suda geçirdiğiniz süreyi biraz daha uzatın,
yatmadan önce ılık bir banyo yapmayı deneyin. Fiziksel olarak arınmak ruhsal ve
zihinsel temizliğinizi de destekleyecektir. Banyoda hafif çiçek kokuları, tütsüler
ve mumlar kullanabilirsiniz.
5.
Karanlıkta uyuyun
“Sabahları yorgun uyanmak neden olur?” diye merak
edenlerin gece uyudukları odanın koşullarını değerlendirmelerinde fayda var.
Eğer odada gece boyu açık bir ışık kaynağı kalıyorsa ya da pencereden aşırı
miktarda ses ve ışık girişi oluyorsa o uykudan verim almak imkansız hale gelir.
Gece uykusunu olabildiğince karanlık bir ortamda gerçekleştirmek melatonin
denilen hormonun salgılanmasına yardımcı olur. Bu hormon ancak geceleri
salgılanır ve biyoritmi belirlediğinden oldukça önemlidir. Çocuklarda sağlıklı
gelişim ile bu hormonun varlığı birebir ilişkilidir. Uyku kalitesi için
odanızın gün içinde yeterince havalandığından ve yatak seçiminizin vücut
yapınıza uygun olduğundan da emin olmalısınız. Uyku apnesi ya da horlama gibi
sorunlarınız varsa tedavileri için zaman kaybetmeden harekete geçebilirsiniz.
6. Erken
kalkın
Erken kalkmak, dinç hissetmenin ve günden verim
almanın bir numaralı kuralıdır. Sabah erken kalkmak için taktikler belirleyin
ve hafta sonu bile olsa öğle saatlerine kalmayın. Uyku düzeninizin oturması
için hafta sonu ve tatillerde de istikrarınızı korumalısınız. Alarm ile
uyanmaktan hoşlanmıyorsanız, alarm yerine sevdiğiniz bir radyo kanalıyla güne
başlayacak şekilde telefonunuzu ayarlayabilirsiniz. Sevdiğiniz biriyle ortak
hedef belirleyip dönüşümlü olarak birbirinizi uyandırabilirsiniz. Sabahları
uyanır uyanmaz esneme hareketleri yapın, yoga tecrübeniz varsa güneşi
selamlayın. Yeni günü ne kadar erken karşılarsanız o kadar enerjik ve zinde
hissetmeniz mümkün hale gelecektir.
7. Vitamin
takviyesi alın
Doktorunuzdan mutlaka görüş alarak, başka bir
rahatsızlığınız olmadığına emin olduktan sonra vitamin takviyesine başlayın.
Sabahları dinç uyanmak için vitamin eksikliğinizin giderilmesi gerekiyor
olabilir. B12 vitamini, D vitamini, çinko, magnezyum gibi çok çeşitli
maddelerin vücudunuzdaki eksikliği halsizliğe yol açıyor olabilir. Bu konudaki
kesin sonuca ancak kan tahlili ve uzman değerlendirmesi ile ulaşabilirsiniz.
Takviye edici hapların yanında yemek düzeninizi de ihtiyaç duyduğunuz
besin gruplarına göre yeniden düzenlemeyi unutmayın.
8. Hayat
amacınızı belirleyin
Sabah zinde uyanmak için kendinize bir amaç belirleyin. Kimi zaman
yorgunluk ve halsizlik hislerinin temelinde, yeni günden herhangi bir
beklentinizin olmaması yatar. Eğer geleceğe dair bir inancınız, yaratmak
istediğiniz bir fark ve peşinden gideceğiniz bir tutku yoksa sabah yataktan
çıkmak istemezsiniz. Bunun için, kendinize sorular sorun. Tutkunuz ne? Ne
yaptığınızda günü ve saati unutuyorsunuz? Ne için fedakarlık edebilirsiniz?
Eğer çevrenizde pozitif enerjinizi alıp götürdüğünü hissettiğiniz insanlar
varsa onlardan uzaklaşın. Okulunuza, işinize ya da yaşadığınız yere ait
hissetmiyorsanız çevrenizi değiştirmenin yollarını arayın. Hayatın bir kere
yaşandığını ve bunun yanlış yerlerde zaman harcamak için çok kısa olduğunu
aklınızdan çıkarmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder