Toplumda
yaygın olarak zayıflama reçetesi anlamında kullanılan “diyet” kelimesi aslında
yaşamı sağlıklı bir şekilde sürdürmek için tüketilmesi gereken tüm gıda
maddelerini ve miktarlarını ifade eden bir terimdir. İnsan vücudu, organları,
büyümek ve işlevlerini doğru bir biçimde yerine getirebilmek için ihtiyacı olan
enerjiyi besinlerden elde ederler. Günümüzde pek çok kronik hastalığın
sebebinin, bebeklik çağından itibaren edinilen yanlış beslenme alışkanlıkları
olduğu artık kanıtlanmış bir gerçektir. Buna bağlı olarak tüm dünya ve
ülkemizde başta obezite olmak üzere pek çok metabolizma hastalığıyla mücadele
için her yıl milyarlarca dolar harcanmaktadır. Öte yandan, insanların
doğal-sağlıklı beslenme ve kilo verme taleplerini karşılamak için ortaya çıkan
koskoca bir sektör de söz konusu. Yazılı ve görüntülü medyada, hemen her gün
yeni bir zayıflama ürünü, organik bir besin ya da yepyeni ve en iyisi olduğunu
iddia eden bir “diyet”le karşılaşıyoruz. Bunların hepsi çok kafa karıştırıcı ve
çoğu da doğruluğu ispatlanmamış hatta sağlıksız uygulamalar. Oysa düşününce,
her insanda aynı etkiyi yaratacak bir beslenme biçimi pek de mantıklı gelmiyor.
Beslenmenin kişi üzerindeki etkisi; yaşadığı coğrafi bölgeye, iklim şartlarına,
kişinin genetik özelliklerine, varsa kronik hastalıklarına ve metabolizmasının
benzersiz işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Örneğin; birine enerji
veren bir besin, diğerinde zehirlenmelere sebep olabilir. Ayrıca tek başına
beslenme de sağlıklı bir vücut için yeterli değildir. Aynı zamanda fiziksel
olarak aktif bir hayat tarzını da benimsemek gerekir. Beslenmeyle ilgi
söylenebilecek en doğru şey, her besin grubundan yeterli ve dengeli biçimde
tüketmek, gerektiği kadar su içmek, stresten uzak ve ve mutlaka fiziksel olarak
hareketli bir hayat tarzı benimsemek olacaktır.
Diyette Meyvelerin Önemi
Meyveler ve
sebzeler, sağlıklı bir beslenme programının olmazsa olmazlarındandır. Sağlıklı
bir vücut, ancak tüm sistemlerin uyumlu bir şekilde çalışmasıyla mümkündür.
Sindirim sistemi, dolaşım sistemi, hareket sistemi, sinir sistemi, solunum
sistemi, farklı işlevleri olan fakat birbirleriyle işbirliği halinde çalışan
temel sistemlerdir. Hareket sistemindeki bir aksama, sindirim sistemini de
yakından ilgilendirir. Sistemlerin sağlıklı çalışması da, sistemi meydana
getiren organların tek tek, iyi çalışmalarına bağlıdır.
Meyveler,
tüm organlarımızın ve buna bağlı olarak sistemlerimizin sağlıklı çalışabilmesi
için ihtiyaç duydukları en önemli besin ögelerinden vitaminler, mineraller, su
ve lifleri içerdikleri için beslenmede çok önemli bir yere sahiptirler. İster
kilo vermek için, ister sağlıklı beslenme için meyvelerin suyundan çok bütün
olarak yiyerek tüketmek en doğrusudur. Suyu sıkılan meyveler, zengin lif
içeriklerini ve bekletildikleri her dakika vitamin değerlerini kaybederler.
Meyveler şeker bakımından da zengindir. Yiyerek tükettiğimizde vücuda giren
şeker, kana daha yavaş karışır. Oysa suyunu sıktığımız meyvede, faydalı pek çok
bileşen posayla birlikte çöpe gider ve geriye neredeyse sadece şekeri kalır.
Kabuğuyla birlikte yenebilen meyveleri, eğer hazımsızlık sorununuz yoksa, iyice
yıkadıktan sonra kabuğuyla birlikte yemek daha sağlıklıdır. %70-80’i su olan
meyveler, vücudumuzun ihtiyacı olan sıvıyı karşılamak için de önemli bir
kaynaktır. Eğer kilo vermek için yeni bir diyete başlamışsanız ve beslenme
alışkanlıklarınızı değiştirmeye çalışıyorsanız, meyveler en sık yardım
alacağınız besin grubu olacaktır. İyi bir diyette bağırsakların iyi çalışması
çok gereklidir ve meyveler bağırsakta çözülmeyen karbonhidratlar içerdikleri
için, kabızlığı önlemekte en iyi seçenektir.
Bir Günde Ne Kadar Meyve Tüketmeliyiz?
Kabaca 300
gr. meyveyi 1 porsiyon kabul edersek, yetişkin bir insan günde 3 porsiyon meyve
tüketmelidir. Elbette burada, sağlıklı bir yetişkinden söz ediyoruz. Diyabet ya
da herhangi başka bir metabolik hastalığı olan kişiler, hangi meyveden, ne kadar
tüketmeleri gerektiğini kendi doktorlarıyla kararlaştırmalıdırlar. Bazı böbrek
hastalıklarında, su tüketimi kısıtlanan yaşlı ya da hamilelerde de meyve
tüketimi kontrol altında olmalıdır.
Diyet Yaparken Hangi Meyveleri Tercih Etmeliyiz?
Bu soruya
verilecek en doğru cevap mevsim meyveleri olacaktır. Kışın yediğiniz domatesin
ya da yazın yiyeceğiniz ayvanın, mevsiminde üretilen meyve-sebzeler kadar
faydalı olmayacağını unutmayın. Bunlar ya doğal olmayan ortamlarda yetişmeye
zorlanan ya da mevsiminde toplanıp dondurularak, mevsimi geçince piyasaya
sürülen ürünlerdir. Meyvelerin diyete en önemli katkısı, vücudun şeker
ihtiyacını karşılamaları ve böylece işlenmiş şeker tüketiminin önüne
geçmeleridir. Ne yazık ki bu, her gün sınırsız meyve yiyebileceğimiz anlamına
gelmiyor. Bazı meyveler, diğerlerinden daha fazla şeker içerirler.
Meyveleri
renklerine göre sınıflandırabilirsiniz; sarı, kırmızı, beyaz, yeşil ve mor
meyveler meyveler renklerini, bağışıklık sistemini koruyan pigmentlerden
alırlar. Örneğin, sarı meyveler renklerini; kanser ve kalp hastalığı
riskini azaltan, bağışıklık sistemini güçlendiren, göz sağlığı için çok gerekli
olan karetonoidlerden alırlar. Yeşil sebze ve meyvelere rengini veren ise,
klorofildir. Yeşil elma, kivi, üzüm, avokado ve kavun gibi yeşil renkli
meyveler folik asit açısından da zengindir ve tansiyonu dengelemekte
yardımcıdırlar. En fazla antioksidan içeren meyveler ise, mor renkli
olanlardır. Gün içinde tüketeceğiniz 3 porsiyon meyveyi, değişik renk
gruplarından seçmeniz, bağışıklık sistemi açısından çok faydalıdır. Erik, elma,
portakal, greyfurt, kivi gibi ekşi meyveler, kan şekerini daha yavaş
yükseltirler. Kan şekeri ne kadar yavaş yükselirse düşmesi de o kadar yavaş
olur. Bu da daha uzun süre tokluk hissi anlamına gelir ve bu da diyetlerde en
çok ihtiyaç duyulan şeydir. Karpuz, kavun, üzüm, dut gibi yüksek şeker içeren
meyvelerse, diyetlerde miktarlarına dikkat edilerek tüketilmesi gereken
meyvelerdir. Bunlar kan şekerini çok çabuk yükseltirler ve kısa sürede açlık
hissi yaratırlar. Şeker oranı düşük, lif oranı yüksek meyveler daha çok
tercih edilmelidir.
Hangi Meyve Kaç Kalori?
Ne kadar
doğal olursa olsun, tek tip beslenme sağlık açısından riskler taşır. Hızlı kilo
vermek için başvurulan bu tür diyetler, 1 haftadan fazla süre
uygulanmamalıdır. Her insanın, yaşına, cinsiyetine, genel sağlık durumuna,
hayat tarzına göre değişen bir enerji ihtiyacı vardır. Bu enerji, kalori
cinsinden hesaplanır. Diyet yaparken, yediklerinizin kaç kalori olduğunu
bilmeniz önemlidir. Böylece aldığınız ve harcadığınız kaloriyi dengede
tutabilir, kilo vermeyi kolaylaştırabilirsiniz. Pratik olarak; yediklerimizden
aldığımız kalori, harcadığımız kaloriden ne kadar az olursa, o kadar rahat
zayıflarız. Gün içinde yeterince su içmek ve en az yarım saat tempolu biçimde
yürüyüş yapmak da diyetin bir parçasıdır ve asla ihmal edilmemelidir.
Elma (1
adet) 68 kalori.
Çilek (1
adet) 4 kalori.
Greyfurt (1
adet) 90 kalori.
Portakal (1
adet) 61 kalori.
Üzüm (100
gr.) 76 kalori.
Mor erik (1
adet) 28 kalori.
Kivi (1
adet) 42 kalori.
Muz (1 adet)
108 kalori.
Vişne (100
gr.) 50 kalori.
Kiraz (100
gr.) 32 kalori.
Kavun (1
dilim) 21 kalori.
Karpuz (1
dilim) 46 kalori.
Hızlı kilo vermek ve tek yönlü bir diyet uygulamak
sağlıklı yaklaşımlar değildir. Diyete başlarken, ayda ortalama 3-4 kilo vermek
planlanmalıdır. Tek yönlü diyetler, kısa zamanda kilo vermeyi sağlasa bile
sağlık üzerinde olumsuz ve hatta geri dönülemez etkiler bırakabilirler. Meyve
diyeti yaparken de protein ve yağları tamamen bir kenara atmamalısınız.
Örneğin meyveleri yoğurtla birlikte tüketerek hem meyve şekerini dengelemiş hem
de protein almış olursunuz. hiç yağ tüketmeden uygulanan bir meyve diyetinde
ise, meyvelerdeki yağda çözünen vitaminlerden faydalanamazsınız. Meyvelerin
zengin lif içeriğinden en iyi şekilde faydalanabilmek için, yeterince su içmeyi
de ihmal etmeyin. Meyve diyetinde meyve seçimi ve miktarı kadar, ne zaman
yediğiniz de önemlidir. Beslenme uzmanları, yatmadan en geç 3 saat önce, tüm
beslenme faaliyetlerine son verilmesi gerektiğini söylüyorlar. Meyve tüketiminde
ise, en uygun zaman dilimi akşam üzeri saatleridir. Öğlen ve akşam yemekleri
arasında kalan uzun zaman dilimine, meyvelerden oluşan bir öğün koymak,
sağlıklı yoldur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder