12 Ağustos 2019 Pazartesi

Sade Kahve


Osmanlı Dönemi’ nden de öncesine dayanan kahve önceden Arap yarımadasında yetişen kahve meyvesinin kaynatılması sonucu ortaya çıkan bir içecek olarak bulunmuştur. Daha sonra ticaretin gitgide artması ile Osmanlı Döneminde gelişen bir kültürle Türk kahvesi niteliği kazanan kahve Türklerin kendine özel pişirme metodları ile de gelişmiştir. Avrupanın bizlerden öğrendiği bu kahve kültürü gün geçtikçe gelişse de tabii ki bir Türk kahvesi kadar olamamaktadır. Kendi markası haline dönen Türk kahvesi Türklerin kültürlerindeki önemli vazgeçilmezlerdendir. Örneğin bir yere misafire gidildiğinde kahve mutlaka ikram edilir. İkram edilirken de yanında bir bardak su ve yanında lokum olmalıdır. Genelde suyun kahveden sonra ağızda kalan telve için içildiği bilinse de aslında olay öyle değildir. Kahvenin içerisindeki lezzeti tam olarak alabilmek için önceden su içilerek ağızda kalan diğer tatların giderilmesi sağlanır ve böylelikle doya doya Türk kahvesinin lezzetine varılır. Atasözlerinde bile adını geçiren Türk kahvesi çeşitli her damak zevkine hitap etmektedir.
Osmanlı Döneminde kahve tadına tat katmak için Türk kahvesinin içerisine aroma niyetine çiçek suyu, akamber suyu veya kakule konulurdu. Böylelikle ilk aromalı Türk kahvesinin de nereden çıktığını tahmin etmek zor olmamalı. Osmanlı Döneminde Türk kahvesinin bu kadar çabuk bir şekilde kabul görmesinin bir sebebi de medreselerdeki öğrencilerin geç saate kadar uykusuz kalarak daha çok ders çalışmalarını sağlamaktı. Öğrencilerin sık sık kullandığı kahvenin tadını beğenen din adamları kendi sohbetlerine eşlik eden kahveyi her sohbette bulundurmuş ve bunu da bir gelenek haline getirmişlerdi. Böylelikle Osmanlı Döneminde hızlı bir şekilde yayılan Türk Kahvesi herkesin evindeki mutfağında yerini almaya hızlı bir şekilde yayılıyordu. Kanuni Döneminde yayılan Türk kahvesinin saraylarda ikramı oldukça gösterişli idi. Bunların daha görkemli olması elbette saraya gelen ve saraydakilerin makamından kaynaklı idi. Kaynaklara göre Osmanlı döneminde ikram edilen Türk kahvesi sarayda özel fincanlarda ikram edilmekte ve yanında ikram edilen lokumlar da elbette özel olmakta idi. Hatta 4. Murat zamanında saray içeceği olarak kabul edilen Türk Kahvesi bu şekilde diğer devletlerden gelen elçiliklerden misafirlere kadar uzanmaktadır. Bu şekilde yayılan Türk kahvesi günümüze kadar değişmeyen kültürlerimizden biridir.
Türk kahvesinin günümüzde öneminin bir örneği de kafelerin çoğalması olarak görmekteyiz. Normalde kahvehane olarak geçen bu dükkanlar zamanla kısaltılarak kafeye dönüşmüştür. Kahvelerin ikram edildiği bu kafelerin ilk örneğine ise Kanuni Sultan Süleyman’ın döneminde rastlamak mümkündür. Ancak kahvehanelerde yapılan siyasi sohbetlerin ve isyan ayaklanmalarının ilk konuşulduğu yer olan bu kahvehaneler zamanla bir tehlike olarak görülerek kapatılmasına karar verilmiştir. Böylelikle Türk kahvesinin geleneği yine kaldığı yerden devam etmiştir. Türk mutfağında ve kültüründe bu kadar köklü bir yere sahip olan Türk Kahvesinin şeker tüketmeyen bireyler için sade şeklini paylaşalım.
Sade Türk Kahvesi Tarifi
Malzemeler
  • Türk kahvesi
  • Fincan
  • ocak
  • Cezve
  • Tatlı Kaşığı
Hazırlanışı
  1. Cezvenin içerisine kişi sayısınca bir tatlı kaşığı kadar Türk kahvesini koyun.
  2. Aynı cezvenin içerisine kişi sayısınca fincan ile ölçerek su katın.
  3. Kahveyi su ile çok az karıştırın ve sonrasında da karıştırmadan ocağın en küçük gözüne koyun.
  4. Sonrasında yavaşça kaynamasını bekleyin. Bir taraftan tatlı kaşığı yardımı ile yavaşça fincanlara köpükleri paylaştırın.
  5. Son olarak kalan kahveyi de fincanlara eşit bir şekilde paylaştırın.
Sade Kahvenin Yararları
Sade kahvenin diğer kahvelerden tek farkı şekersiz olarak yapılmasıdır. Şekersiz yapıldığı için oldukça faydalı olan sade kahvenin yararları saymakla bitmez. Başlıca yararlarından sizlere bahsedelim.
Kan dolaşımını hızlandıran sade kahve baş ağrılarında kan akışını hızlandırarak kan akışının normale dönmesini sağlar ve bu şekilde baş ağrısını da hızlı bir şekilde dindirir. Aynı zamanda hızlı bir şekilde sinir sistemini de uyandıran kahve konsantrasyonu da artırarak kişinin dikkat dağınıklığını da ortadan kaldırır. Dikkat dağınıklığını da ortadan kaldıran kahve aynı zamanda kişiye enerji vererek dinç kalmasını da sağlar. Türk kahvesini kadınların daha çok tükettiği gözlemlenmiştir. Türk kahvesi tüketen kadınların daha az selülit sahibi olduğu görülmüştür. Erkekler deki bir diğer etkisi de sperm üretimini artırdığı yönündedir.
Sade Kahvenin Zararları
Fazla tüketilen her şeyde olduğu gibi bu sade kahve tüketiminin fazla olduğu zamanlarda kahvenin de zararları olabilir. Sade Türk kahvesini çok tüketen kişilerde meydana gelecek rahatsızlıklar oldukça fazladır. Çünkü kahvenin içerisinde kafein etken maddesi vardır. Tüketildiğinde kişiye enerji verse de çok tüketildiğinde ise kişide tansiyon ve kalp hastalıklarını tetiklemektedir. Kişide aynı zamanda fazla tüketildiğinde baş dönmesine de sebep olan kahve çok fazla tüketildiğinde mide hastalıklarına da davetiye çıkarmaktadır. Keskin bir tadı olan kahve çok sık tüketildiği zaman ağızda tat alma duygusunu da bozabilir. Günde bir bardaktan fazlasını zarar olarak gören uzmanlar kahve tüketiminin herkes tarafından yapılmaması gerektiğini iddia etmektedirler. Kalp hastalıklarından birine sahip olan ya da tansiyon problemi olan kişiler, hekimlerine danışmadan bu lezzeti tüketmemelidir.
Kahve çok tüketildiği takdirde kabızlık sorunu çeken kişilerde de yan etkisini göstermektedir. Su kaybı yaşatan kahveyi içen kişiler eğer kabızlık sorunu yaşıyorlarsa kahve içmeden önce mutlaka daha dikkatli olmaları gerekmektedir ya da içtikten sonra bol miktarda su tüketmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder