14 Ağustos 2019 Çarşamba

Çedenenin Faydaları


İnsanoğlu kendini doğanın efendisi sanmaya başladığı günden beri, başımız beladan kurtulmuyor. Doğayı “dize getirmek” yerine, doğanın şartlarına uyup birlikte yaşamayı seçmiş olsaydık, çok daha mutlu ve sağlıklı bir dünyamız olabilirdi. Son yıllarda giderek artan metabolizma hastalıkları, doğadan ne kadar uzaklaştığımızın çok açık bir göstergesi. Doğal haliyle tükettiğimizde sayısız faydalar sağlayabileceğimiz gıdaları, laboratuvar ortamında “…miş gibi” üretmeye başladığımızda, doğanın bir parçası olan vücudumuzun da düzenini bozmaya başladık. Çocukluğumuzda – büyük şehirlerde bile- dalından yediğimiz meyveleri şimdi adeta bir tablo gibi market tezgahlarında seyrediyoruz artık. Kazara bir yerlerde bir meyve ağacı bulduğumuzda, kim bilir hangi kimyasallarla ilaçlandıklarını bilemediğimiz için çocuklarımızın dalından yemelerine izin vermiyoruz. Oysa ülkemiz her mevsim tarıma uygun iklimi ve bitki çeşitliliğiyle, hepimizi doyurmaya yetecek kadar bereketli topraklara sahip. Fakat yanlış uygulamalarla her geçen gün toprak ve ürün kalitesi ve verimi azalıyor. Ama yine de pek çok batı ülkesine göre şanslı sayılırız; geleneksel aile yapımız ve adetlerimiz, doğal beslenmeden tamamen kopmamızı engelliyor. Hepimizin damağında, eskilerden kalan bir lezzet anısı hala var. İşte bu yazımızın konusu da bu lezzetlerden biri; farklı yörelerde farklı isimlerle bilinen ama tanıyanların hemen hemen aynı kelimelerle tarif ettiği, lezzeti kadar şifası da bol çedene.
Çedene Nedir?
Sakız ağacıgiller familyasına ait, sıcak iklimlerde doğada kendi kendine yetişen bir ağacın meyvesi olan çedene yetiştiği yörelerde menengiç, çitlembik, çitemik, bıttım, çıtlık, çıtlak, çıtımık, çöğre, sakızlak gibi değişik isimlerle tanınır. Dahil olduğu sakız ağacıgiller familyası oldukça geniş bir bitki ailesi ve mangodan sakıza, sumaktan fıstığa kadar pek çok üyesi var. Ülkemizin en değerli yemişlerinden olan Antep Fıstığı, yabani çedene ağaçlarının aşılanmasıyla elde edilir. Dolayısıyla çedenenin tadı, Antep fıstığına çok benzer. Tadıyla olduğu kadar reçineli kokusu ve kırmızı-mor-yeşil renkli görünümüyle de hayranlık uyandırır. Çedene sıklıkla, kenevir tohumuyla karıştırılır ve kenevirin esrar yapımında kullanılması nedeniyle de kullanımının yasa dışı olduğu sanılır. Oysa kenevir ve çedene farklı iki bitkidir.
Çedene Nasıl Tüketilir?
Çedene yetiştiği yörelerde çoğunlukla kavrulup tuzlanarak, kuru yemiş olarak tüketilir. Geleneksel olarak, bebeklerin ilk dişleri çıktığında yapılan kutlamalarda, buğdayla birlikte konuklara ikram edilir. Yüksek miktarda yağ içerdiği için, kavurma sırasında yağ eklemeye gerek kalmaz. Bu yağı sayesinde sabun yapımında kullanılır; son zamanlarda adını çok sık duyduğumuz bıttım sabununu, çedene ağacının yapraklarından elde edilir. Dünyanın bilinen en eski temizlik ürünlerinden olan bıttım sabununun yapımı için sonbaharda toplanan çedene ağacının yaprakları ezilip yağı çıkarılır ve odun külüyle karıştırılarak kalıplara dökülür. Çedenenin bir başka yaygın kullanım alanı da Türk kahvesi gibi pişirilerek içilmesi. Artık hemen her cafede kahve menüsünde “menengiç kahvesi” adıyla rastlayabileceğimiz bu kahveyi elde etmek için, yoğun olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yetişen çedene ağaçlarının meyveleri kurutulup kavrulur ve öğütülür. Bildiğimiz toz kahvelerden daha yağlı, erimiş çikolata gibi bir yapısı vardır. Bu yapının verdiği kremamsı kıvamı, reçine kokusu ve damakta bıraktığı antep fıstığı aromasıyla doyumsuz bir lezzettir. Suyla ya da sütle pişirilebilir. Menengiç kahvesini, hazır halde ambalajlı olarak da bulabilir ya da aktardan aldığınız çedeneyi kendi yağıyla kavurup ezerek evinizde kendiniz de tıpkı Türk kahvesi gibi pişirebilirsiniz.
Çedenenin Faydaları Nelerdir?
Çedene, bileşiminde bulunan değerli yağlar, bitkisel protein, karbonhidrat, vitamin ve mineraller sayesinde, insan sağlığına çok büyük faydalar sunar. Günde bir tatlı kaşığı çedene tüketmekle günlük yağ ihtiyacının yarısını karşılayabilirsiniz. Üstelik bu yağ vücut için gerekli enzimler, yağ asitleri, mineraller, antioksidanlar ve vitaminler bakımından çok değerli. Besin değeri kaybına uğramaması için soğuk tüketilmesi gerekir. Çedene ilaç sanayiinde, öksürük giderici ilaçların yapımında kullanılır. Henüz bilimsel kanıtları yeterli olmamakla birlikte, pek çok sağlık sorununda koruyucu ve iyileştirici etkileri olduğunu, ağacın yetiştiği yörelerde yaşayanların ve yüzyıllardır geleneksel tedavi aracı olarak çedene kullanmalarından biliyoruz.
1. Öksürüğe İyi Gelir

Yetiştiği bölgelerde yöre halkı tarafından geleneksel olarak öksürüğü kesmek için kullanılır. Özündeki reçine, tıkanmış bronşları açıp, balgamı incelterek ciğerler daha çok oksijen gitmesine yardım eder. Balgamın bu şekilde atılması da öksürüğü azaltır. Bunun için toz halindeyken yiyebilir ya da kahve şeklinde tüketebilirsiniz. Sütle pişirilerek besleyici değeri daha da artırılır.
2. Mide Ağrısına İyi Gelir
Sindirimi kolaylaştırarak yiyeceklerin mideyi daha çabuk terketmesini sağlar ve böylece hazımsızlığa bağlı mide ağrılarının ortaya çıkmasına engel olur.
3. Saç Dökülmesini Engeller

Çok eski çağlardan beri vücut temizliğinde kullanılan bıttım sabunu, saç köklerini güçlendirerek dökülmelerinin de önüne geçer.
4. Kan Dolaşımını Hızlandırır
Kanın yapısını incelterek, damarlarda daha rahat dolaşmasını sağlar. Bu sayede özellikle kalp – damar hastalıklarından korunmada etkili olur.
5. Kolesterolü Düşürür
Bileşiğindeki yağlar miktar olarak fazla olsa da, doymamış, kaliteli, bitkisel yağlardan oluştuğu için iyi kolesterolün yükselmesini, kötü kolesterolün düşmesini sağlar.
6. Kansızlığa İyi Gelir

Çedene yüksek miktarda demir minerali içerdiğinden kansızlık tedavisinde de yaygın olarak kullanılır.
7. Hücre Yenilenmesine Destek Olur
Geleneksel olarak yaraların iyileştirilmesinde kullanılır. Hücre yenileyici özelliği sayesinde yaşlanmayı geciktirdiğine ve kanserden korunma sağladığına inanılır.
8. Kilo Vermeye Yardımcı

Yüksek oranda diyet lifi içeren çedene, daha çabuk doyma hissi verir, tok tutar. Yine bu lifler sayesinde bağırsak hareketlerini hızlandırarak besinlerin vücudu daha çabuk terk etmelerini sağlar. Zayıflama diyetlerinde sağlıklı bir atıştırmalık olarak değerlendirilebilir.
Tüm bunların dışında çedene, cilt sağlığına da iyi gelir. İçeriğinde bulunan yağlar, cildin içeriden beslenmesini ve nemli kalmasını sağlar. Böylece cilt yaşlanmasını geciktirir. Antiseptik etkisi ile mikropların üremesini ve çoğalmasını engelleyerek enfeksiyon oluşumunun önüne geçer. İçeriğindeki selenyum elementi, karaciğer sağlığı için çok gerekli bir elementtir. Ayrıca ağız kokusuna sebep olan bakterilerin üremesini önleyerek ağız kokularının oluşmasını da engeller.
Çedene Nasıl Kullanılır?
Çedene kafein içermediği için, anne adaylarının da kahve olarak tüketmesinde bir sakınca yoktur. Özellikle sütle pişirildiğinde sağlıklı bir ara öğün olarak karşımıza çıkar. Taze olarak toplanan tohumlar kullanmadan önce mutlaka yıkanmalıdır. Yıkandıktan sonra suyu iyice süzülür, dibi tutmayacak bir tavada, tohumlar yağını salana kadar kavrulur. Yeterince kavruldukları, yeşilden kahverengine dönen renklerinden anlaşılabilir. Kavurma işleminden sonra soğumaları sağlanan çedeneler, cam kavanozlarda saklanabilir. Siz de bu şekilde sakladığınız çedeneyi kahve olarak tüketmek isterseniz, sütle pişirmenizi tavsiye ederiz. Kavrulmuş çedeneyi havanda döverek ya da elektrikli bir öğütücüde ezmeniz gerekir. 1 kahve fincanı suya 1 çay kaşığı çedene ezmesi ekleyip iyice karıştırın ve kısık ateşte kaynayana kadar pişirin. Kahvenizi köpüklü seviyorsanız, çedene kahvesinde köpük elde etmek, Türk kahvesinden daha kolaydır. Çedenenin yağlı yapısı buna daha müsait. Fiyatı Antep fıstığından çok daha ucuz olan çedene, fıstığın kullanıldığı tatlı – tuzlu hamur işlerinde ve yemeklerde rahatlıkla kullanılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder