Nasıl
ki her kapı ardında bambaşka bir alem saklıyor ve o aleme açılıyorsa okumak da
içinde huzuru barındıran, gelişime açılan bir kapıdır. Bu kapıdan içeri girmek
ise değişime cesareti olanların hakkıdır. Bu kapıdan giren elbette yenilenmiş,
arınmış biri olarak çıkar.
Okumanın
Manası Gelişmektir
Okumanın manası gelişmektir,
arınmaktır, kendini ve tüm evreni keşfetmektir.
Okumak; zihinsel, bedensel ve ruhsal yönden gelişime
yol açar. Bu ister bir kitap olsun ister bir gazete isterse takvim yaprağının
arkasındaki yazı olsun, okunan her şey okuyanda bir etki bırakır. Okumadan
önceki durumunuz ile okumadan sonraki durumunuz arasında fark oluşur. Artık siz
eski siz değilsinizdir. Birçok yönden değişimi hissedersiniz. Belli bir zaman
sonra bilgi dağarcığınız genişlemeye başlar, konuştuğunuz dile hakim duruma
gelip güzel ve akıcı konuşmanızla sizi dinleyeni olumlu yönde nasıl
etkilediğinize şahit olursunuz.
Beynin en iyi ilaçlarından biri de okumaktır. Beyin,
sanılanın aksine aslında tembel bir organdır ve sağlıklı çalışması ve gelişmesi
için yeniliklere ihtiyacı vardır ve bu ihtiyacı en iyi okumak karşılar. Çünkü
okumak ile her şeyden önce yeni şeyler öğrenmiş olur insan. Zihinsel ve ruhsal
yönden verdiği dinçlik bedene de yansır. Uzmanlara göre hafızayı
kuvvetlendirerek Alzhemier riskini ciddi oranda düşürmektedir.
Okumanın
Ruhsal Gelişime Katkısı
Okunan, okuyana bir mesaj vermek ister, amacı her
zaman okuru bir önceki halinden daha gelişmiş bir birey haline getirmektir.
Fakat bu amacın gerçekleşmesi okunan bilgilerin yanı sıra okuyanın niyetine ve
okuduklarını düşünmesine bağlıdır. Özellikle ruhsal gelişim bu bağ ile ortaya
çıkar. Okuyanın niyeti eğer farkındalık kazanmak, kendi potansiyeline ulaşmak
ise okudukları hem kendine hem de yaşadığı çevreye, topluma yarar sağlar.
Aksine kötü niyetli birinin elinde okunan bilgiler kötü niyetin kurbanı
olabilir ve bunun örneklerini de çevremizde görmekteyiz. Bu şekilde olduğunda
maalesef okumanın gerçek manasına ulaşılmaz.
Okumak ve okunulanları düşünmek, önyargıları yok
ederek bakış açısını genişletir. Aynı olaya farklı bakış açıları kazandırır.
Kendi kişisel görüşümüzden sıyrılıp tarafsız bir gözle bakmamızı ve bu sayede
de olanı olduğu şekliyle anlamamızı sağlar.
Kitap okumak mutluluğun yolunu açar. Mutluluk, iç
huzurun sağlanması halidir. İstediğiniz her şeye sahip olsanız bile iç
dünyanızda doldurulmayacak boşluklar varsa tüm dünya önünüze serilse yine mutlu
olamazsınız. İşte mutluluğun tanımı olan iç huzuru yakalamanın yollarından biri
de okumaktır. Tüm sıkıntılar, üzüntüler, dertler, sorunlar bilgisizlikten ötürü
değil midir? Kişi, kendi içindeki ve evrendeki bilinmeyenleri okumanın verdiği
farkındalık ile keşfeder.
Sıkıntılı günlerden, karamsarlıktan, çaresizlikten
kurtulmanın çaresidir okumak. Her derde deva denir ya okumak neredeyse her
derde deva niteliğindedir. Bilinmeyen bilinir hale gelir ve anlaşılırsa böylece
insan derdinin şifasını bulur. Ruhsal sıkıntınızda elinize bir kitap alıp
okuduğunuzda hem sizi farklı bir aleme götürüp sıkıntınızdan uzaklaşmanızı
sağlar hem de çevirdiğiniz sayfalarda sıkıntınızın sebebini ve çaresini bile
bulabilirsiniz. Okumak, okuduğunu düşünmek ve anlamak, zihni berraklaştırır ve
gönül gözünün açılmasını sağlar. Gönül gözü açık olan bedensel, zihinsel ve
ruhsal bir dinginlik içerisindedir. Anlayış da kabul vardır, okuduğunuz bir
konuyu anladığınız vakit o konuya olan şüpheci düşüncelerinizden ve
önyargılarınızdan kurtulmuş olursunuz ve anlamakla beraber derin bir rahatlama
ve huzurun içinize dolduğunu da hissedersiniz. Yanlış anlaşılmalar beyni ve
kalbi kemiren kurtlardır. Eğer ki okunan sözlerin gerçek manası çözülür, anlaşılırsa
işte o zaman zihin ve kalp arınır, şifalanır.
Okumak zamanla kendi içindeki kitabı bulmaya yani
kendini bilmeye yöneltir insanı. Bunu başarabilen, bu yolda olan insan
okumasını bilendir. Hem kendini hem diğerlerini hem evreni. Kendi içindeki
kitabı okuyabilen, birliği görüp diğer insanları da okuyabilir. Yani
karşısındaki insanı anlar, onun neyi ve neden yaptığının farkındadır. Kitap
nasıl bilgi veren ve öğretici bir kaynaksa her insan da böyledir. Okumasını
bilen insan, yargılamadan gözlemlemeyi başarabildiği için karşısındaki
konuşmasa bile onu duyar, görür ve hisseder. O insanın davranışlarından neler
yaşamış olduğunu, o an nasıl bir durum içinde olduğunu okuyabilir. Aynı zamanda
onun bir öğretici olduğunu da bilir kitap gibi. İnsan insana çok şey öğretir
aynasıdır çünkü kendinin. Karşınızdakine yargılayıcı gözle değil de anlama
niyetiyle baktığınızda kendiniz gibi onun da bir öğretici, bir kitap olduğunu
göreceksiniz.
Okumanın iyisi kötüsü olmaz. Okunan her şey, insanı
geliştirmeye ve öğretmeye yöneliktir. Yalnızca neyi okuyacağını, nasıl
okuyacağını, hangi kitaba ihtiyacı olduğunu bilmeyen insanlar vardır ve bu da
okumanın okuyanda etkisini azaltır. Bir kitap alır okursun ve o kitap
bittiğinde sana anlamsız gelebilir hâlbuki okunan hiçbir şey anlamsız değildir.
Sadece onu okumanın senin için doğru zamanı değildir. Belli hayat
tecrübelerinden sonra kazandığın farkındalıklarla o kitabı eline tekrar alıp
okumaya başladığında ise bu sefer o kitap etkisini gösterir. Kitapta söylenmek
istenenleri anlar durumuna geçer insan ve işte o zaman anlar ki hangi kitabın
ne zaman, nasıl okunması gerektiğinin de bir kuralı varmış. Kendi ihtiyaçlarını
bilip kendini tanıyan biri neyi, ne zaman, nasıl okuyacağını bilir ve bu
bilinçle okumaya devam eden biri okuduklarından aldığı farkındalıklar ile
içinde bulunduğu olumsuz koşulları geliştirme gücüne sahip olur. Hayatının
direksiyonunu kendi eline alır ve dolu dolu yaşamanın verdiği keyifle hayatına
devam eder.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder