Keçiboynuzu, Akdeniz ikliminin etkili olduğu coğrafyalarda kendiliğinden
yetişebilen ve baklagiller ailesine üye olan bir tür bitkidir. Ağaç ya da yeşil
çalılar üzerinde olgunlaşan keçiboynuzu meyvesi yenilebilir özelliktedir.
Keçiboynuzu maki türü bir ağaçtır ve boyu 10 metreye kadar uzayabilmektedir.
Keçiboynuzunun yaprakları da koyu yeşil renktedir ve oldukça serttir. Kıbrıs
adası ile Türkiye ve Libya gibi Akdeniz ülkelerinin kıyıları boyunca, doğal
olarak yetişen keçiboynuzu, Hindistan gibi Asya’nın bir bölümünde ve Amerika
Birleşik Devletleri’nin bazı bölgelerinde de bulunabilmektedir. Ülkemizde ise
keçiboynuzunun doğal olarak yetiştiği bölgeler, özellikle de Antalya’nın Alanya
ve Manavgat ilçeleri ile, Mersin Anamur, Bozyazı, Aydıncık, Gülnar, Silifke ve
Erdemli ilçeleri ve Muğla Marmaris ile Datça civarları olarak tespit
edilmektedir. Kısaca keçiboynuzu sıcak Akdeniz iklimini seven bir meyvedir.
Keçiboynuzu direkt meyvesi yenilerek tüketildiği gibi, kurutulmuş şekilde de
tüketilebilmektedir. Ayrıca, çoğu öksürük şurubunun içeriğinde de bulunan
keçiboynuzu, pekmez elde edilmesinde de kullanılmaktadır. Hatta,
keçiboynuzundan çikolata, şekerleme ve tatlandırıcı da elde edilebilmektedir.
Keçiboynuzunun Faydaları
Genellikle öksürüğe iyi gelmesi ile ünlenmiş olan keçiboynuzu, boğaz
yumuşatıcı özelliklere sahip olmasından dolayı, özellikle de kış aylarında
tüketilen bir besin kaynağıdır. Enfeksiyon oluşumuna ve soğuk algınlığına iyi
gelen keçiboynuzu, güçlü bir antioksidan özelliği gösterdiği için,
metabolizmayı desteklemekte ve böylece de hastalıklara karşı koruyucu etkiler
göstermektedir. Keçiboynuzunun diğer faydaları ise aşağıda belirtildiği
şekildedir;
1.Kan Şekeri Dengeleyici
Keçiboynuzu çikolata gibi diğer tatlılara göre çok daha az miktarlarda şeker
ve yağ içermektedir. Ayrıca keçiboynuzunun kalori değerleri de çikolatanın
sadece üçte biri kadardır. Bu özelliklerinden dolayı keçiboynuzu, kan şekeri
değerlerinin düzenlenmesine yardımcı olmaktadır ve diyabet hastalarının
tüketimi açısından da güvenilir bir meyvedir. Üstelik keçiboynuzu sadece düşük
şeker içeriğinden dolayı değil, protein ve lif içeriği bakımından zengin
olmasından dolayı da, şeker hastaları ya da kan şekeri seviyesi yüksek olan
kişiler için de faydalı etkilere sahiptir.
2.Kilo Kontrolü
Lif bakımından oldukça zengin olan keçiboynuzu, mide iç çeperinde bulunan ve
iştah uyarıcı bir enzim olan ghrelin isimli enzimin üretilmesini azaltmaktadır.
Bir tür hormon enzimi olan ghlerin, yemeklerden sonra vücutta açığa çıkmaktadır
ve bu şekilde de vücuda açlık sinyalleri göndermektedir. İşte keçiboynuzunun
yapısında bulunan lif bileşeni, bu enzimin kontrol edilmesine katkı sağlamakta
ve bunun sonucunda da iştahın çoğalmasını engellemektedir. Bundan dolayı da
keçiboynuzu, kilo kontrolünün sağlanmasında etkili olabilmektedir.
3.Akciğer Sağlığı
Doğal bir antioksidan olan keçiboynuzu bu sayede, şiddetli öksürüklerin
giderilmesine ve öksürüğün yatıştırılmasına yardımcı olmaktadır. Antioksidanlar
ise, vücutta bulunan serbest radikaller ile mücadele eden bileşenlerdir.
Enfeksiyon oluşumlarının önlenmesine yardımcı olan antioksidanlar, hastalıklara
karşı koruyucu etkiler göstermekte ve öksürüğün hissedilebilir derecede
yumuşatılmasına katkı sağlamaktadır. Öksürüğe iyi gelmesinin yanı sıra
keçiboynuzu, diğer akciğer problemlerinden olan, astım ataklarının
dindirilmesine yardımcı olmakta ve bronşit hastalığının tedavisine de olumlu
etkiler sunmaktadır. Üstelik, antioksidan özelliklerinden dolayı, alerjik astım
gibi problemlerin giderilmesinde, kanserli hücrelerin çoğalmasının önlenmesinde
de etkilidir. Kanserli hücrelerin büyümesini ve gelişmesini önlediği için
keçiboynuzu, akciğer kanseri için de faydalı olan besinlerden biridir.
4.Afrodizyak Etki
Yüksek kalorili bir besin kaynağı olan keçiboynuzunun, bu özelliğinden
dolayı, cinsel isteğin ve kuvvetin artırılmasına katkı sağladığı tahmin
edilmektedir. Hatta birtakım araştırma sonuçlarına göre keçiboynuzu, sperm
sayısının azalmasını önlemekte ve iktidarsızlık gibi bazı cinsel sorunların
giderilmesine de yardımcı olmaktadır.
5.Hücre Yenileyici Etki
Güçlü bir antioksidan olan keçiboynuzu, hasar görmüş hücrelerin
yenilenmesine yardımcı olmaktadır. Bundan dolayı da keçiboynuzu, vücutta
meydana gelen hücre kayıpları önlemekte ve böylece, vücudun hastalıklar ile
mücadelesini desteklemektedir.
6.Enfeksiyonlara Karşı Koruyucu Etki
Zengin vitamin ve mineral içeriği ile keçiboynuzu, özellikle de kış
aylarında meydana gelen enfeksiyon kaynaklı hastalıkların gelişmesine karşı
koruyucu etkiler göstermektedir. Kış aylarında oldukça yoğun şekilde rastlanan,
grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyon tabanlı hastalıklar, vücudun
direncini düşürmektedir. Keçiboynuzu ise doğal bir antibiyotik gibi hareket
ederek, bu hastalıklara karşı koruma sağlamakta ve iyileşme sürecinin
kısalmasına da katkı sağlamaktadır.
7.Sindirim Sistemi Sağlığı
Zengin lif içeriği sayesinde keçiboynuzu, sindirim sistemi organlarının daha
uygun şekilde çalışmasına yardımcı olmaktadır. Bilindiği gibi lifler, bağırsak
faaliyetlerinin doğru şekilde yapılmasını sağlamaktadır. Bundan dolayı da lif,
mide sıvılarının da üretilmesine katkı sağlamaktadır. Ayrıca, keçiboynuzunun
içeriğinde bulunan lif, vücut içinde çözünmeyen bir özelliğe sahip olduğu için,
sıvı emilimi sağlamaktadır ve bu nedenle de, vücuttaki gevşek ve sulu dışkı
miktarını azaltarak ishal oluşumunu önlemektedir. Bu şekilde, hem mide hem de
bağırsak sağlığı için faydalı olan lif, sindirim sistemi sağlığını
korumaktadır.
8.Kardiyovasküler Sağlık
Keçiboynuzunun içeriğinde bulunan lif, kötü kolesterol seviyesinin
yükselmesini önlemektedir. Bazı araştırmalara göre, keçiboynuzu kaynaklı lif,
kötü kolesterol (LDL) seviyesinin ciddi miktarda düşürülmesine yardımcı
olmaktadır. Ayrıca keçiboynuzu içerdiği kendine has lifler sayesinde, vücuttaki
trigliserid miktarının düşürülmesinde de etkilidir. Kolesterol değerlerinin
korunması ise sağlık açısından son derece önemlidir. Çünkü, kandaki kötü
kolesterol seviyesi yükseldiği zaman, kardiyovasküler hastalıklar, yüksek
tansiyon, damar tıkanıklığı, kalp krizi ve felç gibi hastalıkların oluşması
riski yükselmektedir.
9.Kanser Önleyici Etki
İdeal bir antioksidan olan polifenolik bileşen, keçiboynuzunun yapısında
bulunmaktadır. Ayrıca, vücuttaki sitotoksik aktivitesi ile bağlantısı bulunan
keçiboynuzu, birtakım hücreler için toksin özelliklere sahip olan bir meyvedir.
Keçiboynuzunun bu toksin özelliği ise sağlıklı hücreler için değil de, kanserli
hücreler için geçerlidir. Özellikle de rahim ağzı kanserine neden olan
hücrelerin engellenmesine yardımcı olan keçiboynuzu, hem antioksidan hem de
polifenol özelliklerinin bir araya gelmesi sayesinde, tehlikeli serbest
radikallerin temizlenmesine katkı sağlamaktadır. Böylece keçiboynuzu kanser
gibi hastalıkların önlenmesinde etkili olabilmektedir.
Uyarı
Keçiboynuzu oldukça fazla miktarlarda doymuş yağ içermektedir. Bundan dolayı
da, aşırı miktarda tüketilen keçiboynuzu, fayda vermek yerine zarar
verebilmektedir.
Keçiboynuzunun Besin Bileşenleri
İçeriğinde bulunan vitaminler ve mineraller sayesinde oldukça faydalı bir
besin haline gelen keçiboynuzu, özellikle de K vitamini bakımından zengin olmasının
yanı sıra, riboflavin (B-2 vitamini) ve E vitamini bakımından da iyi bir besin
kaynağıdır. Ayrıca keçiboynuzu, çinko, kalsiyum, fosfor ve potasyum gibi
mineraller bakımından da zengindir. Üstelik doğal bir antioksidan olan
keçiboynuzu, karbonhidrat içeriği de yüksek olan bir besin kaynağıdır.
Keçiboynuzun Besin Değerleri
100 gram keçiboynuzunun besin değerleri şu şekildedir;
- Enerji: 540 kcal
- Karbonhidrat: 56,29 gram
- Protein: 8,15 gram
- Yağ: 31,36 gram
- Lif: 3,8 gram
- Potasyum: 633 miligram
- Kalsiyum: 303 miligram
- Sodyum: 107 miligram
- Demir: 1,29 miligram
- A vitamini: 10 miligram
C vitamini: 0,5 miligram
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder